Şirkete Müdür Olmamla Değişen Seks Hayatım 15
Rabia’nın bornozunu çıkarttım. Çıplak vücudunu biraz daha izledikten sonra ben de banyoya girdim. Banyodan çıktığımda Rabia yatakta yatmış TV izliyordu. Giyindim. Onu da kendi ellerimle giydirdikten sonra, “Bara gidelim hadi!” dedim ve TV’yi kapattım. Aşağıya inerken, Rabia, “Ben içki içmem çok. Çarpar beni!” dedi. Ben de, “Alışırsın, artık özgürsün sen. O adamdan ayrılınca esas hayatı bulacaksın!” dediğimde güldü. Bara girdik, saat daha erken olduğundan bizden başka 1 masa doluydu sadece. Karşılıklı oturduk. Geçen geldiğimizde Sinem’in yavşadığı çocuk geldi. Rabia da birkaç saniye çocuktan gözünü alamadı. Ben, “İki tane bira alalım!” dedim. Çocuk, “Hemen!” dedi. Rabia’ya, “Nasıl, yakışıklı değil mi?” dediğimde, “Evet, hem de çok!” dedi. “İstersen aramıza katalım çocuğu?” dediğimde, Rabia, “Yok ya, olur mu?” falan dedi. Ama ben, “Olur, olur!” dedim.

Biraları bitirdikten sonra, 2 bira daha istedik. Onları da içince, saat 16:30 gibi kalktık. Rabia biraz başının döndüğünü söylediğinde, “Gel benimle!” dedim. Odaların önüne gelince, “Bikinini giy ve çık!” dedim. Rabia kafasını salladı ve odasına girdi. Ben de mayo şortumu giyip çıktım. Kapıda Rabia’yı beklerken, İbrahim ile Sinem geldiler. Selam verip, burada niye beklediğimi sordular. Ben de Rabia’yı beklediğimi söyledim. İbrahim, akşam yemeğini şehirde yiyeceğimizi, 20:00’de hazır olmamızı ve yemekte benimle konuşacağını söyledi. Ben de onayladım. Bu arada Rabia içeriden çıktı. Altında mini etek, üzerinde ise tişört vardı. Rabia, İbrahim ve Sinem’i görünce dona kaldı ve “Hoşgeldiniz!” dedi kekeleyerek. Biz izin isteyerek indik aşağıya.

Rabia üzerindekileri tedirginlikle çıkarttı. Beyaz bir bikini giymişti ve ona acayip yakışmıştı. Havuza girdik. Saat 18:00’e kadar yüzdük, güneşlendik ve eğlendik. Havuzdan çıktıktan sonra odalarımıza çıkarken, “Akşam yemeğine şehir merkezine gidecekmişiz, yemekte İbrahim benimle bir şey konuşacakmış!” dediğimde, Rabia biraz sustu ve “Ne? Ne konuşacakmış?” dedi. “Söylemedi bir şey, bakalım!” dedim. Çıktık ve odalarımıza ayrıldık. Ben duşumu aldıktan sonra odamda vakit geçirmeye başladım. Saat 19:45 gibi çıktım, İbrahim’in oda kapısını çaldım. Kapıyı Sinem açtı. Altında beyaz bir şort, üzerinde ise aynı renk bir elbise vardı. Hafiften bolca ve göğüs dekolteliydi. İçine südyen giymediği belli oluyordu.

İçeriye girdim. İbrahim ise gömlek düğmelerini iliklerken, “Hoş geldin. Hadi çıkalım!” dedi. Hemen çıktık. Rabia da hazırlanıp çıkmıştı, tek parça kırmızı bir kıyafetle afet gibi olmuştu resmen. Önden Sinem ile İbrahim, arkadan ise ben ve Rabia gidiyorduk. Karı koca gibi hissettim bir anda kendimi onunla. İbrahim’in arabasına bindik ve otele 45 dakika uzaklıkta bir restoranta gittik. Siparişleri vererek sohbet etmeye başladık. Ben İbrahime, “Benimle konuşacağın nedir?” dedim. İbrahim de, “Yemekler gelsin, öyle başlarım!” dediğinde iyice meraklandım. Rabia da benim kadar meraklıydı.

Yemekler geldi ve bir şişe şarap açtırdı İbrahim. Şaraplarımızı içerken yemeğin ortalarına doğru, İbrahim, “Bakın şimdi, Rabia kocasından ayrılmaya karar verdi. 22 yaşında ve genç bir kız. Sana bunu söylemem gerekiyor, Rabia’nın yanındaki çocuk öz çocuğu değil. Rabia’nın kocasında sperm yetersizliği var ve o yüzden köydeki akrabalardan birinin çocuğunu evlatlık edindiler. Engin senle Rabia’nın arasında çok yaş farkı yok. Boşandıktan sonra gel seni bizim kızla nişanlandıralım. Tanırsınız birbirinizi iyice, ha olmazsa da kısmet der geçeriz!” dedi. Rabia’ya baktım, yüzü gülüyordu.

Ben, “Tabii ki olur, ama Rabia da beni istiyorsa?” dedim. Normalde evlilik düşünmeyen ben Rabia’ya sırılsıklam aşık olmuştum. Rabia önce, “Şeyy, ne desem ki?” dedi, ama sonra, “Tamam, olur, ama benimkine hiç bahsetmeyelim. Abla bu arada ben sizde kalsam olur mu?” dedi. Sinem de, “Olur, ama bence ilk bir hafta Engin’de kal. Çünkü Halil bize gelecektir seni aramak için!” dediğinde, Rabia, “Haklısın!” dedi. Yemeği bitirdik ve saat 21:30 gibi çıktık, tekrardan otele döndük.

Sinem tuvalete giderken, İbrahim de odaya gitti. Ben de Rabia ile havuz kenarına geçtim. İki tane bira aldım, içerken sohbet etmeye başladık. Rabia’ya, “Bak, ben sekste sınırlama istemiyorum. Evlendikten sonra ben başka kızları sikersem, sen de başka erkeklere siktirebilirsin. Tabii ki ikimizin de yaptıklarımızdan haberi olacak!” dedim. Rabia, “Olur, tabii!” dedi ve gülümsedi. Elinde bira şişesiyle Sinem yanımıza gelerek, “Naber genç aşıklar?” diyerek oturdu diğer şezlonga. Biz de seks muhabbetini kapattık.

Sinem saat 22:00 gibi yanımızdan gitti. Biz de ardından odalarımıza dağıldık. Çocuğun Rabia’nın kendi çocuğu olmadığını öğrenmek benim için çok iyi olmuştu. Yorulmuştum, yatağa yatıp uyudum. Saat 02:00 gibi telefonumun çalmasıyla uyandım. Sinem arıyordu, “Kapının önüne çık, işimiz var!” dedi ve kapattı. Hemen üzerime bir şort ve tişört giyip kapı önüne çıktım. Sinem’e, “Ne oluyor? Bu saatte ne işimiz var?” dedim. Sinem, “Beni takip et!” dedi. Sinem gecenin 2’sine rağmen güzelce hazırlanmıştı. Altında götüne yapışan bir tayt, üzerinde ise tişört vardı. Otelin içinden çıktık ve bara doğru yürümeye başladık. Bardan içeriye girince Emre vardı sadece.

Hemen bir masaya oturduk, etrafta bizden başka kimse yoktu, bu saatte genelde şehir merkezine discolara gidiyorlardı. İki bira istedik. Sinem’e, “Ne yapıyoruz burada?” dedim. Sinem, “Bekle!” dedi. Biralar geldikten sonra içmeye başladık. Saat 03:00’e kadar ikimiz de 3’er bardak bira içmiştik. Emre yanımıza gelerek, “Kusura bakmayın ama kapatıyoruz!” dedi ve tekrardan bar tezgahının arkasına geçti. Sinem yerinden kalktı ve Emre’nin yanına gitti, bir süre çocuğun yüzüne baktı. Emre, “Buyrun?” dediğinde, Sinem’in eğildiğini gördüm. Yerimden kalktım ve tezgahın dış kısmında bir sandalyeye oturarak izlemeye başladım.

Sinem Emre’nin pantolonunu indirdi ve boxerını da indirip sikini eline aldı. Emre, “Ne yapıyorsunuz? Durun lütfen!” diyordu, ama Sinem onu dinlemeden devam ediyordu. Emre’nin kocaman bir siki vardı, damarlıydı. Sinem ağzına aldı ve müthiş saksosunu çekmeye başladı. Emre artık engellemiyordu, sadece aldığı zevke inliyordu. Sinem 10 dakika kadar güzel bir sakso çektikten sonra Emre’yi ağzına boşalttırdı ve tüm döllerini yuttu. Emre, Sinem’i kaldırdı ve tezgaha doğru domaltıp taytını indirmek istedi. Sinem Emre’nin elini tutarak, “Hayır, devamını istiyorsan yarın Saat 20:00’de, 3. kattaki en son odaya gel!” dedi ve tezgahın arkasından çıkıp lavaboya gitti. Benim oda numaramı vermişti.

Sinem ağzını temizledikten sonra bardan çıktık. Otelin içine doğru giderken Sinem’e, “Beni de rahatlatsana!” dedim. Sinem, “Kısa sürsün ama, yarın çok yorulacağız!” dedi. “Tamam!” dedim. Sinem ile benim odama geldik. İçeriye girince kapıyı kapattım, direkt duvara yüzünü dayadım ve hemen taytıyla tangasını dizlerine kadar çektim. Sikimi şortumdan çıkarttım ve kuru kuru göt deliğine dayadım ve bastırmaya başladım. Zorlada olsa götüne girdim, parmağım Sinem’in ağzındaydı bağırmasını önlüyordum. Ve götüne git gel yapmaya başladım.

Daracık göt deliği beni iyice çileden çıkartıyordu. 10 dakika hızlı hızlı siktikten sonra götüne patladım. Sinem’in götünden çıkmamla beraber döllerim külotuna damlamaya başladı. Sinem hemen külotunu ve taytını çekip dudağıma öpücük kondurup, odasına gitti. Ben de yatağıma yatarak uyudum.

Öğlene doğru 11:00 gibi kapımın çalınmasıyla uyandım. Kapıyı açtığımda karşımda Rabia gülümseyerek dikiliyordu. Bana sarıldı. Kapıyı kapattıktan sonra içeriye girdik. Biraz oturup muhabbet ettikten sonra öğle yemeği vakti gelmişti. Ama ben Rabia’ya, “Gel bugün şehir merkezine inelim!” dedim ve arabama atladık, şehir merkezine gittik. Güzel bir restoranta girdik. İçkiyle beraber güzel bir yemek yedikten sonra, saat 15:00’a kadar şehirde dolaştık. Birkaç alışveriş yaptıktan sonra tekrardan otele geri döndük. Rabia’ya, “Ben bara gidiyorum canım!” dedim. O da, “Tamam, eşyaları bırakıp geliyorum!” dedi ve gitti.

Ben hemen Sinem’i aradım ve “Neredesin?” diye sordum. “Şehir merkezindeyim, akşam için hazırlık yapıyorum!” dediğinde güldüm. “Tamam kolay gelsin!” diyerek telefonu kapattım ve bara girdim. Etraf biraz kalabalıktı, boş 2-3 tane masa vardı. Birine oturup garsonu bekledim. Emre yoktu bugün, yanıma gelen delikanlıya Emre’yi sorduğumda, bugün izinli olduğunu söyledi. Ben 2 bardak bira istedim. Biralar gelmeden Rabia geldi ve oturup sohbete başladık. Rabia daha boşanmamıştı bile, ama nişan planları yapıyorduk. Biralarımızı içtikten sonra kalktık. O gün Rabia’ya sevişmek için yanaşmadım, o da bana bir şey söylememişti zaten. Kendimi akşamki müthiş sekse hazırlıyordum.

Akşam yemeği saatinde oteldeki herkes yemeğe gitmişti. Ben odamdaydım. Rabia kapımı çaldı ve “Yemeğe gitmeyecek miyiz?” diye sordu. “Ben çok rahatsızım ya, sen bugün tek yiyebilir misin?” dediğim. Rabia, “Olur, dikkat et kendine!” dedi ve gitti. 10 dakika sonra Sinem geldi yanıma, tam bir afet olmuştu. Hafiften bir makyaj yapmıştı, üzerine kahverengi derin dekolteli bir elbise, altına da beyaz bir etek giymişti. Sinem içeriye geçti, koltuğa oturduktan sonra oda servisini arayıp 1 şişe şarap istedi. Şarap 5 dakika kadar sonra gelmişti. Emre’yi bekliyorduk. Sinem’e, “Kocandan nasıl izin aldın?” dediğimde, “Muğladaki Üniversite arkadaşımın yanına gideceğimi, kız kıza takılacağımı söyledim!” dedi. Biz konuşurken kapı çalındı, kapıyı açtığımda Emre karşımdaydı. Selam vererek, “Girebilir miyim ?” dedi, ben de içeriye aldım. Sinem şarabı açtı ve hepimize birer kadeh doldurup verdi.

Kadehlerimizi bitirene kadar havadan sudan sohbet ettik. Sonra Sinem elindeki kadehi masaya bıraktı, ayağa kalktı ve gülümseyerek Emre’nin önünde eğilerek, pantolonunu yavaş yavaş çıkarttı ve boxerını da indirdi. Emre’nin siki tam kalkmamıştı. Sinem biraz elinde okşadıktan sonra tam olarak kaldırdı Emre’nin sikini. Ardından ağzına aldı ve yavaş yavaş yalamaya başladı. Daha vaktimiz boldu nasıl olsa. Sinem’i belinden tutarak kaldırdım ve domaltıp eteğini çıkarttım. Tanga külot vardı altında, onu da indirdikten sonra amını yalamaya başladım. Sinem Emre’nin yarrağını yalıyor, ben de Sinem’in amını yalıyordum. Sinem’in amı gittikçe sulanmaya başladı, klitorisini de okşamaya başladığımda Sinem iyice azmaya başladı.

Emre yerinden kalktı ve “Yer değişelim mi?” dedi. “Olur!” dedim ve ben de amını yalamayı bırakıp üzerimdekileri bir çırpıda çıkarttım. Çırılçıplak olarak Sinem’in karşısına oturdum. Emre, Sinem’in amını yalarken, ben de ağzına vermeye başladım Sinem’in. Sinem amının yalanmasıyla benim de sikimi koparacak gibi, başından sonuna kadar yalıyordu. Acayip bir duygu vardı içimde. Emre ayağa kalktı, sikini Sinem’in amına yerleştirip, bir anda içine girmesiyle Sinem biraz irkildi. Emre’nin büyük siki canını yakmış olmalıydı. Sinem benim sikime 31 çektirmeye başladı. Bu arada, “Oohhh, harikasın!” diyordu.

Emre hızlı hızlı amını sikerken, bir anda çıktı ve kalçalarına boşaldı Sinem’in. Büyük bir yarrağı olmasına rağmen çok erken boşalmıştı. Emre hemen kenara geçti. Sinem ayağa kalktı ve elbisesini çıkarttı. Sonra arkasını bana döndü ve yarrağımı amının içine sokup hoplamaya başladı. Emre’yi iyice azdırmak istiyordu herhalde. Ama Emre bir sigara yakmış ve kendine bir kadeh şarap koymuştu. Ben ise ona inat yapar gibi Sinem’i iki kalçasından tutarak hızlı hızlı amına pompalamaya başladım. Sinem inlemelerini iyice arttırdı ve en sonunda orgazm oldu. Ben de boşalmaya yakındım ve Sinem’in amına boşalacaktım. İkimiz de terlemiştik. Sinem’in saçlarını okşamaya başladım, iki elimi de kalçalarından çektim ve en sonunda amına boşaldım.

Emre içkisini bitirdikten sonra kalktı. “Teşekkür ederim!” deyip, giyindi ve çıktı. Sinem ve ben şok olmuştuk. Sinem hemen banyoya girdi, uzun bir süre kaldıktan sonra çıktı. Sonra ben girdim banyoya, ama o kadar uzun kalmadım. Sinem’in yanına geldiğimde sigara yakmıştı. Emre’ye biraz öfkeli gibiydi, “Ben de adam sandım, geldi 5 dakika sikip gitti!” dedi. Ben de, “Markov’un ikinci hali çıktı!” dediğimde, biraz güldü.