ARZU’NUN EROTİK GÜNLÜKLERİ – 1
ARZU’NUN EROTİK GÜNLÜKLERİ – 1
BİRİCİK ARKADAŞIMIN HEDİYESİ…
(Erotik hikaye. Hardcore porno sevenler icin uygun olmayabilir.)
(Onceki hikaye “Biricik arkadasimi mutlu etmek icin” devam ediyor…)
Oya ablamla surekli telefonla konusuyor, mesajlasiyorduk. Bir kac ay sonra ben Oya ablami ziyarete gittim. Kocam isleri nedeniyle gelememisti. Vardigimda biraz sasirdim. Cunki, kuzeni Hakan, Oya ablanin evinde kaliyordu. Gecen ay, universite icin bu sehre gelmisti. Oya abla, bana bundan bahsetmemisti. Herhalde, rahatsiz etmeyeyim diye, gittigimde onda kalmaktan vazgecerim falan diye dusunmustu. Ben Hakan’i kucuklugunden taniyordum. Simdi buyumus, yakisikli bir delikanli olmustu.
Dogdugum sehri bir baska seviyordum. Bir sure ailemin yaninda kaldim. Ardindan, bir kac gece de, ayip olmasin diye kaynimlarda kaldim. Sonra, Oya ablamin israrlarina dayanamayarak ona gectim.
Oya ablam, ailesinden kalan gelirlerle geciniyor, calismiyordu. Yasadigi bu ev de ailesinden kalmisti. 3 odaliydi. Bir odayi kuzeni Hakan’a ayirmisti. Kendisi, ebeveyn banyosu da olan odada kaliyordu. Ucuncu oda da genisti, ama yukluk olarak kullaniyordu. Icinde bazi eski, pusku esyalar, yari antik mobilyalar falan vardi. Ben gelmeden bir eskici ile anlasmis. Odayi bana hazirlamak icin icindekileri adama ölü fiyatina satacakti. Ben geldigimde oda henuz esyalarla dolu oldugu icin, eskici esyalari almaya gelene degin, onun odasindaki iki kisilik, genis yatakta beraber yatip, yatamayacagimizi cekine, sıkıla sordu. Benim icin hic bir sakincasi olmadigini soyledim.
Hasret gideriyorduk. Gunlerimiz sohbet, giybet, nese icinde geciyordu. Gunduzleri bazen carsi, pazar yapiyor, aksamlari dizilerimizi seyrediyor, cekirdek citliyorduk.
Oya ablamin kuzeni Hakan, uzun boylu, yapili, yakisikli, ama cekingen bir gencti. Aksam yemekleri haricinde pek aramiza katilmiyordu. Herhalde, genelde okulda, okuldan sonra nereye gidiyorlarsa, disarida arkadaslari ile takiliyor, ancak yemek vakti eve geliyordu. Yemekten sonra da odasina cekilip, ya derslerine bakiyor, ya da kulakligini takip, kendi laptop’indan muzik dinliyor, ya da bilgisayar oyunlari oynuyordu.
Oya ablam evde cok rahat giyiniyordu. Gunduzleri nasil olsa Hakan evde degildi. Sabah kalkip, Hakan’a gun icin bir seyler hazirliyordu. Uzerinde seffaf geceliklerle cocugu ugurluyordu. Iri memeleri, findik iriliginde meme uclari seffaf geceliginin icinden belli, belirsiz gorunuyordu. Kuzenim de olsa, ben utanirdim dogrusu. Bazi aksamlar, televizyon seyrederken veya sohbet ederken, Hakan bize katildiginda, koltuga bacaklarini altina alip oturuyor, etekleri baldirlarina kadar aciliyor, Hakan’dan hic cekinmiyordu. Cocugu, delikanli yerine degilde hala ufak kuzeni yerine koyuyordu sanirim. Hatta, bazen, hafta sonlari Hakan evdeyken, banyo yaptiktan sonra, evin icinde, sadece goguslerini ve kalcalarini kapayan bir havlu sarip, dolastigina sahit oldum. Biraz sasirmistim. Hakan, her ne kadar onun bir zamanlar ki kucuk kuzeni olsa da simdi delikanli, tam bir erkekti. Sanirim boyle dolasmaktan ben utanirdim.
Oya abla, aksam yataga, bize geldiginde aldigi seksi geceliklerle giriyordu. Benim onumde soyunup, giyinirken, vucudunu caktirmadan giptayla seyrediyor, icimi cekip, arkami donuyor ve oyle seyler dusunmemeye gayret ediyordum. Oya ablamla olan maceralarimizi ozlemistim acikcasi. Ama, her ikimizde, sanki oyle seyler hic olmamis gibi davraniyor, o konulardan ne bahsediyor, ne bir hareket yapiyorduk.
Bir aksam yatakta usudum. Kendi evimde, yatakta usuyunce hemen kocama sarilirim. O gece de, hic bir art niyet dusunmeden Oya ablama sokuldum. Bana arkasi donuk, yan yatiyordu. Sokulunca, kasiklarim kalcalarina, goguslerim sirtina, bacaklarim, bacaklarina degdi. Bir an, sanki durumu aciklama geregi hissettim. “Abla uyudun mu? Usudum ben. Ondan yanastim. Rahatsiz olmadin di mi?” diyince “Canim benim. Uzerine bir battaniye daha vereyim mi?” diye sordu. “Yok, gerek yok.” diye cevapladim. Oya ablam onumde, her ikimiz de yan yatiyorduk. Kasiklarimla, yumusacik kalcalarina dokunuyordum. Her ikimizinde geceligi yatagin icinde siyrilmisti. Ciplak bacaklarim onun bacaklarina degiyordu. Hatta bir bacagimi, onun iki bacagi arasina koydum. Bir elimi de one doladim. Elimi one atinca, onun memesine degdi. Ohh, tanrim, ne kadar yumusacikti. Kavrayip, oksamayi dusundum. Rezalet! Bu terbiyesiz dusunceleri hemen kafamdan atmaliydim. O sekilde buyulenmis gibi yatarken, Oya abla biraz kipirdandi, kendisini bana dogru bastirdi. “Ay, ben de usudum, valla!” diyip, butun vucudunu iyice bana yapistirdi. “Kiz soguk oluyor artik, uzerimize yorgan alalim yarin.” derken onumde kipirdanip duruyordu. O kipirdanirken, ciplak bacaklari, bacaklarima, kalcalari, kasiklarima, sirti, goguslerime surtunuyordu. Bir anda, elimde olmadan, goguslerine degen elimle, bir gogsunu avucumun icine alip, oksamaya basladim. Meme ucleri iyice irilesmisti. Belli ki o da tahrik olmustu. “Ay, gel o zaman, biz de birbirimizi isitalim.” diyip, birden yuzunu bana dogru dondu. O kadar dip, dibe yatiyorduk ki, o donunce yuz, yuze, hatta dudak, dudaga geldik.
Artik dayanamadim. Dudaklarina yapistim. O da karsilik verdi. Ihtirasla opusmeye basladik. Nefessiz kalana kadar, tutkuyla, islak, islak opustuk. Oya ablam kizismisti, vucudu yilan gibi kivriliyordu. Inanilmaz tahrik olmustum. Onu, sirt ustu ittirdim. Uzerine cikip, dudaklarina tekrar yapistim. Ohh, inanilmaz zevk aliyordum. Yumusacikti. Isterik kadinlar gibi, birbirimizi bastan cikartmistik. Geceliginin askilarini indirip, acilan goguslerini yalamaya basladim. Uclarini agzima alip, emiyordum. Cok zevkliydi. Oya ablamin vucudunu yalaya, yalaya apus arasina kadar indim. Ami hezaman oldugu gibi, tertemiz piril, pirildi. Zevkle yumuldum. Onun da zevk aldigi belliydi, ami nemlenmisti bile. Dilimle amini sikmeye basladim. Dilimi sokuyor, cikartinca aminin dudaklarini yaliyordum. Oya ablam sehvetle altimda kivraniyor, fazla ses cikartmamaya gayret ederek, ihtirasla inliyordu. O inledikce ben azginlasiyordum. Aminin dudaklarini agzima alip, uzun, uzun her bir parcasini zevkle emdim. Amcigini sirilsiklam yapmis, resmen amini kabartmistim. Sonra kendimi onun uzerinde cevirdim. 69 pozisyonunu almistik. Benim islak amcigim, onun agzinin uzerindeydi. O da benim amimi yalamaya basladi. Daha, hala acemiydi. Uzanip, baldirlarini, dizlerini, bileklerini ope, yalaya ayaklarina geldim. Kocamin bana yaptigi gibi, bakimli ve ojeli parmaklarini agzima alip, birer, birer emdim. Oya ablam zevkten deliye donmus, amimi, deyim yerindeyse yiyordu. Dayanamadim, zevkle geldim. Oya ablamin agzi, yuzu benim sivilarimla sirilsiklam olmustu. Sirt ustu yatiyordu. Donup, bacaklarinin arasinda yerimi aldim. Uzerine dogru yattim. Bacaklarimi onunkilerinin arasina yerlestirdim. Amlarimiz birbirini bulmustu. Amcik, amciga surtturmeye basladik. Bu arada, azginca opusuyorduk. Oya ablanin agzina dilimin tamamini sokuyordum. Opusurken, onun dudak kenarlarina bulasan, kendi am sivilarimin tadina baktim. Amlarimiz acaip kizismisti. Sonunda Oya ablam da inleye, sarsila bosaldi. Odadan kapisi acilan banyosuna girip, yikandik ve o gece guzel uyuduk.
Sabah kalkinca, “Umariz Hakan inlemelerimizi duymamistir, yoksa rezil oluruz.” diye tedirgin olduk. Sonraki gunlerde, bir kac gunde bir, Hakan eve gelmeden zevkle sevisiyorduk.
Bir gun, Oya ablamla giybet yaparken, “Bu Hakan, kiz arkadas yapmis midir acaba?” diye bir laf ettim. Oya ablam hic affetmez; “Niye sordun kiz? Yoksa kuzenimde gozun mu var?” diyip, guldu. “Yok be abla. Daha cocuk o. Oylesine yani. Merak ettim.” diye cevapladim. “Yaa, sen cocuk san! Ayol, ondaki seyi bir gorsen cocuk mu, herif mi anlarsin .” demez mi! Ben oyle saskinlikla kala kalinca; “Ay, ne diyorum ben… Cok ayip valla. Unut, unut… Hic soylemedim var say… N’olur.” diye ekledi, hemen. Ben şok olmuştum. Kendime gelir, gelmez; “Nasil yani? Sen Hakan’in seyini mi gordun simdi? Nasil oldu? Anlat ama abla, bu kadar soyledin, devamini getirmezsen daha garip anliyacam, bak.” diye israrci oldum. O, anlatmamak icin direndi, ama sonunda cozuldu. “Kiz, bak cok ayip… Aramizda kalsin… Sakin aman.” diye sozde beni tembihledi. Ben de; “Aman abla, ne diyorsun? Kime anlaticam ki ben bunu.” dedim.
Bir hafta sonu, Oya abla evde temizlik yapiyormus. Hakan da evdeymis. Cocuk banyoda dusa girmis. Oya abla, tam camlari silerken, camsil bitmis. Banyoda bir tane daha varmis. Oya abla tez canli. Camlari oyle yarim yamalak birakmak ve Hakan cikana kadar da kan ter icinde oturup beklemek istememis. Banyonun kapisini tiklatmis. Hakan iceriden “Efendim abla” diye cevap verince, “Hakancim, benim banyo dolabindan bir sey almam lazim. Sen, simdi arkani don… Ben sana bakmiycam… Bi saniyede girip cikarim.” demis. Sonra kapiyi acip, girmis. Girince şok… Kuvet tam kapinin karsisinda ve dusakabinin camlari duz cam. Yani ici oldugu gibi gorunuyor. Oya abla iceriye girince, kafasini cevirene kadar, Hakan’in ciplak vucudunu gormus. Hakan’in kafasi sabunluymus. Herhalde Oya ablanin ne dedigini tam anlamamis. O nedenle kapiya arkasini tam olarak donmemis… Yandan, yani profilden Oya abla cocugun seyini gormus. O telasla, hemen banyo dolabindan camsili kapip, cikmis. Cikinca derin bir nefes almis. Oya abla anlatmaya devam etti; “Ayol, Hakan benim kardesim gibi. Biliyorsun aramizda cok yas farki var. Teyzemle, biz bunu, kucuklugunde beraber yikardik. Ay, aslinda, simdi de, cocugun çükünü gormusum, ne olmus yani, diye dusunebilirdim… Ama, herifin çükü bir azman olmus be askim. Ben girdigimde tam inik degildi yani. Oynamis mi nedir. Ayol, boyle, kalin, uzun, basi mantar gibi bir sey. Bak, simdi yanlis anlama, kiyaslama yapmak icin soyluyorum… Ben, gercek olarak, bir tek senin kocanin çükünü gordum bugune kadar… Simdi, bir de bu Hakan’inkini. Kocaninki de hic fena sayilmazdi ama, bunun ki fark atar herhalde. Ay, hani, o kocanin bizi azdirmak icin seyrettirdigi pornolardaki heriflerin azman sikleri gibiydi. Cok utandim emin ol. Hic bir sey diyemedim… Zaten ne denirki? Ay, bak, bunu nasil soyliyim, cok ayip ama, cocugun seyi ruyama bile girdi. Tam rezalet kiz.” Ben de, “Aman, olsun be abla… Takma kafana… Olur boyle seyler.” diyip, Oya ablami rahatlatmaya calistim.
Sonraki gunlerde, bir kac sefer, kendimi, Hakan’in orasina bakarken buldum. Skandal yani. Ay, cok utanc vericiydi. Daha da rezaleti, Oya ablam da bunu farketmis. Bir gun bana “Kiz, sana, Hakan’i o sekilde gordugumu soyledikten sonra, gecen gun, seni, cocugun orasina bakarken yakaladim. Ne oluyor? Kocandan uzak kalinca canin mi cekti?” diyip, kahkahayi patlatti. Evet, galiba canim cekmisti. Tabiiki bunu Oya ablama soylemenin imkani yoktu. “Aaa, bak cok ayip ama, abla.” diyip, konuyu gecistirdim.
Bunu konusurken salonda oturuyorduk. Boyle bir sey konusmak bile beni tahrik etmisti. Kanepede Oya ablama yanastim ve orasini, burasi ellemeye, oksamaya basladim. Bana; “N’oldu kiz? Hakan’in sikinden bahsedince kizistin bakiyorum yine.” diye laf sokusturunca, ben de inadina, “E, n’apalim… simdi Hakan yok, seninle idare edicez.” diye kapak yaptim. Bir anda tutkuyla opusmeye basladik. Bir cirpida birbirimizi soyduk ve kanepenin uzerinde cirilciplak sevismeye basladik. Amim sirilsiklam olmustu. Oya ablam sirtustu yatarken uzerine uzandim. Goguslerimi onun yumusacik goguslerine bastiriyordum. Meme uclarimiz birbirine temas ettikce, deli gibi zevk aliyordum. Bir bacagimi onun iki bacaginin arasina sokup, baldirimi onun amcigina surtmeye basladim. Kendi amcigimi da onun baldirina surtuyordum. Zevkten, resmen amim kabarmisti. Baldirim nemlenince onun da islandigini anladim.
Bir anda, kendimi Hakan’in uzerine oturmus, sikisirken hayal ettim. Cok ahlaksizcaydi, ama, kendimi bunu hayal etmekten alikoyamiyordum. Ve gozlerimi kapatip, ohlamaya, inlemeye basladim. Oya abla birden butun konsantrasyonumu bozdu. “Askim, ne o? Iyice azdin… Soyle bakiim kimi hayal ediyorsun?” diye sorunca sasirdim ve sanki bir an ‘dusuncelerimi mi okuyor bu?’ diye dusundum. Madem, Oya ablam beni zorlamaya calisiyordu, kendi kendime , ‘Eh, oyle olsun bakalim’ dedim. Oya ablama, “Sen bil bakalim kimi dusunuyorum.” diye cevap verdim. “Hah, hemen soyliyim. Hakan’i dusunuyorsun.” diyip, guldu. Tekrar sasirdim… Ilk atista tam isabet. Istem disi gulumsedim. Bana “Seni kaltak… Ben bilmezmiyim seni… Kimbilir ne arzuluyorsun genc delikanliyi… Seni, kalin ve mantar basli yaragiyla siksin diye, degil mi?” diyince, hem, sehvetten deli gibi Oya ablamin dudaklarina yapistim ve amimi bastira, bastira baldirina surtmeye basladim, bir yandan da dumur oldum. Oya ablam, kesinlikle boyle terbiyesiz bir lisanda konusmazdi. Belli ki, bu konuyu konusmak, onu da kizistirmisti. Ne yapiyordu? Beni kuzeniyle sevisirken mi hayal ediyordu? Yoksa kendisini mi. Ay, hayir olamaz. Yine sapik, sapik fanteziler kurmaya basladim, diye dusundum. Bu sefer ikimizde cabucak bosalmistik.
Bu ‘Hakan’in siki’ konusu, beni inanilmaz tahrik ediyordu. Artik her gun, Oya ablama yanasiyordum. O da beni karsiliksiz birakmiyordu. Ertesi gun yine kanepede sevisirken, “Hadi, odamiza gidelim. Birden Hakan gelir falan, rezil oluruz cocuga.” diyince, artik nasil olsa ayip, mayip kalmadi diye dusunup, “Birak gelsin… Gorsun bizi boyle… Gozu gonlu acilir… Bak, belki aramiza bile katilir.” diye karsilik verdim. Bacaklarimizi makas yapmis, amciklarimizi birbirimizinkine surtturuyor, corapli bacaklarimizi oksuyor, corabin uzerinden birbirimizin bakimli ayaklarimizi yaliyor, ojeli parmaklarimizi emiyorduk. Oya ablam iyice ritmini arttirdi. Anlasilan, bu sozlerim onu da iyice azdirmisti. Bana, “Ayol, bana bak, senin bu sapik fantezilerini birakta, bana dogruyu soyle… Bu cocugu istiyor musun gercekten? Eger olsa, kocani boynuzlayip, delikanli kuzenimle sikisecek misin? Ay, benden hic utanmayacak misin, kiz?” diye sorunca, cevap vermeye bile utandim, gozlerimi kacirip, amimi, Oya ablanin amina surtturmeye devam ettim. Oya ablam, “Tamam anlasildi. Yapayim mi bu cocugu sana?” diye tekrar sordu. ‘eh, peki.’ anlaminda kafami soyle bir oynattim. “Ay, istemem, yan cebime koy, diyorsun, oyle mi? Tamam bakicaz. Sana borcum var zaten. Sen de kocani benimle paylastin.” diyince, Oya ablamla, kocamin sikismeleri gozumun onune geldi. Gozumu kapattim, inleyerek orgazm oldum. Amini parmaklayarak, oksayarak, onu da bosalttim.
O gunden sonra, ben de, yukarida anlatmistim, evin icinde Oya ablam gibi dolasmaya basladim. Mini etekler, topuklu terlikler, kulotlu olmayan ince coraplar falan. Hatta, bazen, Oya ablam Hakan’i sabah ugurlarken, ben de ozellikle seffaf bir gecelik giyiyor ve cocuk gitmeden kalkip, kendimi soyle bir gosteriyordum. Cocukcagiz bizim konusmalarimizdan habersiz, belli belirsiz, bana daha yakin bir ilgiyle yaklasiyordu. Muhabbetimiz artmisti. E, tabii boyle seksi seylerle beni gorunce, orama, burama daha dikkatlice bakiyordu. Bizimle gecirdigi televizyon, dizi gecelerinin sayisi artmisti. Ben, cogunlukla mini etek, seksi coraplar, bedenimi saran kazaklar, trikolar falan giyiyordum. Ayaklarimi sehpaya uzatiyor, eteklerimin acilmasina hic aldiris etmiyordum. Hakan’in gozu artik bendeydi. E, Oya ablamdan da izin cikmisti. Simdi is son bir hamleye kalmisti anlasilan.
Daha once kocami hic aldatmadim. Aldatmayi birak, evlenmeden once bile, kocamdan baska hic kimseyle beraber olmadim, hatta opusmedim bile. Kocam, benim ilk ve tek erkegimdi. Simdi, bu Hakan olayi, bana bir oyun gibi geliyordu. Oya ablam bana borclanmis, simdi borcunu odeme sirasiydi, gibi birsey. Bir de kocamin bana izlettirdigi erotik filmler, iki erkek, bir kadin pornolari, kocasinin onunde sikisen kadin videolari, beni seks düşkünü mü yapmisti acaba?
Bir gun, Oya abla, bazi isleri icin disari cikmisti. Ben de, ebeveyn banyosunda sadece dus oldugu icin, buyuk banyoya girip, kuveti temizledim, ve sicak suyla doldurdum. Biraz keyif yapacaktim. Sicak suyun etkisiyle resmen uyumusum. Banyo kapisi birden acilinca, kuvetin icinde sicrayarak uyandim. Hakan karsimda duruyordu. Saat kimbilir kac olmustu. Cocuk eve gelmis, ama anlasilan Oya ablam hala ortaliklarda yoktu. Ben, Oya ablanin odasindaki ebeveyn banyosunun dusunu kullandigim icin, bu banyoda olabilecegim, Hakan’in hic aklina gelmemisti anlasilan. Ben de, kuvette uyuyakalacagimi hic dusunmedigim icin, banyonun kapisini kilitlememistim. Zaman gectigi icin, banyo kopukleri sönmüştü… Kuvetteki suyun icinde, cirilciplak bir vaziyette Hakan’in karsisindaydim. Bir anda, ellerimle goguslerimi ortmeye calistim, ama bu sefer apus aram acikta kalmisti. Hakan da ilk şoku atlatinca, “Ooo, Arzu abla ozur dilerim, ben senin burada oldugunu bilmiyordum… Iceriden de hic ses falan gelmeyince, kapi da kilitli olmayinca oylece girdim.” diyip, apar, topar kendisini disari atti. Artik, neremi, ne kadar gormustu bilemiyorum.
Ben de bir dus alip, havluya sarinip, ciktim. Oya ablanin odasina gecerken, koridorda bir kez daha Hakan’la karsilastik. Birbirimize gulumsedik. Cocuk belli ki cok utanmisti. Ama, soyle bir bakmayi da ihmal etmedi kerata. Tam o sirada Oya ablam aradi. Bir akrabalara ugramis, israrla yemege biraktirmislar. Siz yemeginizi yiyin, beni beklemeyin diye aramis.
Hakan’a seslenip, bunu soyleyince, “Arzu abla sen giyin, ben yemekleri isitirim.” dedi. Sonra mutfaktan seslendi, “Abla, ekmek bitmis. Ben bir kosu bakkaldan alip, geliyorum.” Kapiyi cekip, cikti. Ben de yine, nasil olsa evde yalnizim diye, oda kapimizi kapatmaya gerek duymadan, odadaki aynali konsolun onunde omuzlarima vucut kremi surmeye basladim. Hakan ciktiktan iki dakika sonra geri geldi. Ben omuzlarima krem surerken, elinde bir ekmekle odaya dogru bakti ve “Apartman gorevlisi, Oya abla siparis verdigi icin ekmek almis. Ama kapiyi calinca kimse acmadigi icin, simdi cikarken beni yakaladi, elime tutusturdu.” dedi. Tabi, ben kuvette uyurken geldi herhalde adamcagiz ve ben zili duymadim diye dusundum.
Hakan, ekmegi mutfaga koyup, odasina gecerken, birden aklima, şu kremi, omuzlarima ve sirtima dogru, durust surebilmek icin ondan yardim istemek geldi. “Hakancim, yemekleri isitmaya baslamadiysan, şu kremi omuzlarima, sirtima surebilir misin canim?” diye sordum. “Tabi abla, ya.” dedi. Ikimizde ayaktaydik. Hakan arkama gecip, eline kremi sıkıp, omuzlarima surmeye basladi. “Yedirerek Hakancim… Bastir biraz… Seni niye cagirdik… Yoksa, ben de kendi basima yapiyorum zaten.” diye takildim cocuga. “Emrin olur ablam… Sen iste yeterki.” diye, bu sefer daha samimi bir sekilde cevapladi. Avuclari ile bastirarak omuz baslarimi ovaliyordu. Elleri omuzlarimda dolastikca icim bir hos olmustu. Bunu kocamdan baska kimse yapmamisti bugune kadar. Bedenime sarili havlunun arka kismini biraz indirerek, “Simdi, aynen oyle, sirtimi da yapar misin canim?” dedim. Ellerimi konsola koyup, rahat yapsin diye onunde biraz egildim. Hakan bastirarak, sirtimi da kremlemek icin, popoma yaslandi. Ay, cocugun kasiklarini, kalcalarimda hissediyordum valla. Icim urperdi.
Sirtimi iyice kremledikten sonra, “Bacaklarinin arkalari da kremlenecek mi Arzu ablam?” diye sordu. Ben ne diyecegimi sasirmistim ki, ekledi. “Uzan yataga istersen, onlarida halledeyim senin icin.” dedi. “Hizmette sinir yok biliyorsun.” gibi bayat esprilerle kendince samimiyet kurmaya calisiyordu garibim. “Iyi, hadi bakalim.” dedim, buyukluk taslayarak. Goguslerimi ve kalcalarimi orttugum, uzerime sarili havluyla, yataga yuz ustu uzanirken havluyu tam tutamamisim, onden acildi ve oram oldugu gibi ortaya cikti. Hemen aceleyle sarindim. Ama kisa aralarla, cocukcagiz amimi iki kere gormustu. Ikimiz de, sanki bir sey olmamis gibi, hic bozuntuya vermedik. Yatinca, bu basladi bacaklarimin arkasini kremlemeye. Elleri ile bacaklarimi oksar gibi kremliyordu. Gozlerimi yummus, resmen tahrik oluyordum. “Ayaklarinida kremliyim mi abla?” diye sorunca kendime geldim. Derinden bir sesle “Evet” diyebildim. Ayak tabanlarimi, topuklarimi masaj yapar gibi kremliyordu. Cok bastan cikarticiydi. Bacaklarimdan yukarilara, apus arama dogru geldikce urperiyordum. Elleri havluyu yavas, yavas siyiriyordu. Neredeyse kalcalarima dokunacakti.
Birden cesaretimi topladim ve “Hakancim, canim benim… Arkami, her tarafimi harika kremledin. Yanlis anlamazsan, bir de kalcalarimi kremler misin madem, sana zahmet olmazsa? Bir orasi kaldi, di mi?” diye sordum. “Ah, Arzu ablacim, ben de, tam sana onu soracaktim ama, ayip kacar diye soramadim. Ayip ettin, zahmeti mi var? Zevkle yaparim.” diyince, aklimdan ‘saf mi bu cocuk, yoksa cok mu uyanik, namussuz’ diye dusundum. Havluyu iki yana actim. Sirtim, kalcalarim oldugu gibi, Hakan’in gozleri onundeydi. Bacaklarim birlesikti. O nedenle, orami oldugu gibi gormesi pek mumkun degildi. Hakan kalcalarimi kremle yogurmaya basladi. Tanrim, resmen, baska bir erkege vucudumun en mahrem yerlerini utanmadan elletiyordum. Kalcalarimi yumusakca oksuyor, beni iyice tahrik ediyordu. Sozde her tarafimi kremleme bahanesi ile ellerini yavasca apus arama dogru kaydirmaya baslayinca, elimde olmadan bacaklarimi araladim. Hatta aralamak ne kelime, yatagin kenarlarina dogru actim. Simdi, amim, Hakan’in gozlerine ziyafet cekiyordu. Bacaklarimi acinca, Hakan iki bacagimin arasina comeldi. Ellerini kalcalarindan amima dogru yaklastirdikca resmen sulandim. En sonunda amima dokundu ve sanki kremliyor gibi oksamaya basladi. Islakligimi mutlaka o da hissetmisti.
Yine terbiyeli cocukmus. Kendini iyi tutuyordu. Ben erkek olsam, onume boyle kızışmış bir kadin yatsa, ne yapardim bilemiyorum. Arkamda zevkli calismalarina devam ederken “Arzu ablam, istersen önünü dön, simdi, önünü de kremliyim.” dedi gulerek. Ooo, bunu hic ummuyordum, iste! “Bu iste ustalik belgesi aliriz herhalde, di mi?” diye yine bir espri ekledi. “Alirsin Hakancim! On tarafimi da guzelce kremle, vereyim senin ustalik belgeni.” diye karsilik verdim. Onumu dondum. Artik tamamen cirilciplak onundeydim. Her tarafimi goruyordu. Utanmam, falan kalmamisti. Dogrudan goguslerimden kremlemeye basladi. Goguslerimi oksuyor, avucluyor, iyice kabaran uclarini parmaklari ile sıkıştırıyordu. Sonra yine bacaklarima indi. Ozellikle apus aramda calisiyordu. Ve tabii amimi oksuyordu. Bir an, goz, goze geldik ve birbirimize gulumsedik. Evde giydigi bol esofman tipi pantolonunun onundeki kabariklik acikca belli oluyordu. Bir an, yanlislikla elim degdi. Sepsert bir seydi. Sanki pantolonunun orasina salatalik yerlestirmisti. Sanki kizar gibi, “Bu ne Hakan boyle.” dedim. Espri yaptigimi tam anlamadi. Kizardi, bozardi, tam bir seyler soyleyecekken. “Saka yapiyorum, canim benim. Bozulma. Olacak tabii.” diyince, gulumsedi, rahatladi. “Olacak tabii, ama nasil sondureceksin simdi onu.” diyip, kahkahayi patlattim. Kendime inanamiyordum. Sarhosta degildim. Bir erkekle bu sekilde nasil konusuyordum. Yasca benden oldukca kucuktu. Hakan’i hala cocuk yerine koyuyordum sanirim. Oya ablamin soyledigine gore, azman sikli bir erkek oldugunu bir turlu kabullenemiyordum. Halbuki cocuk, mocuk degil, universite ogrencisi tas gibi bir delikanliydi. Bana hic beklemedigim bir sekilde cevap verdi Hakan, “Eh, artik bir yardimci olursun Oya ablacim.” demez mi! Hakan’in seyini gormeyi cok arzuluyordum, ama bir baska erkekle sikismeye henuz hazir degildim.
Iyice kızışmıştım. Buyukten, buyukten konusarak; “Cikart bakayim onu.” dedim. Lafimi ikiletmedi. Eli, ayagina dolanarak, yataktan kalkti ve hemen pantolonunu, donunu indirdi. Ohhh, o da ne oyle!! Resmen yutkundum. Oya abla, az bile anlatmis diye dusundum. Karsimda uzun bir patlican duruyordu… Ucuna da bir mantar ekleyin yani. Azman bir seydi. O kadar oksamadan, ellesmeden sonra dimdik kalkmisti. “Off, o ne oyle Hakan.” dedim. Gulumsedi. “Korkutmadim di mi, Arzu ablam?” dedi. Acikcasi, biraz korkutmustu. Kocamla seyrettigimiz pornolardaki kadinlar icin, ‘ovv, bu zavalli kadin, bu adamin dev sikini nasil alacak simdi’ diye tedirginlik duyardim. Iste, aynisi, hatta belki, biraz daha buyugu karsimda duruyordu.
Sonradan, kendimi tutamam diye ellemeye korkuyordum.Hakan’a “Gel, otur soyle ayak ucuma.” dedim. O oturunca, ben hemen kalkip, dolaptan, ten rengi, super ince, yazlik kulotlu coraplarimdan birisini aldim. Seksi hareketlerle giydim. Belli ki, Hakan da iyice tahrik olmustu. Her an uzerime cikabilir diye korkuyordum. Ama terbiyeli cocuktu. Ben istemeden bir sey yapmazdi. Eliyle dev yaragini sivazliyordu. Ne olur, ne olmaz diye kulotlu corap giymistim. Oylesine tahrik olmustum ki, kendime bile guvenemiyordum. Neyse ki, bu corabin ağını delip, gececek hali yoktu herhalde. Hem, bu coraplar super ince ve ten rengi oldugu icin, sanki cirilciplakmisim gibi gorunuyordum, hem de bacaklarimi topluyor, puruzsuz gosteriyordu. Hakan’a, tisortunu de cikartmasini soyledim. Corapli ayaklarimla killi gogsunu oksadim. Bir ayagimi tutarak agzina goturdu. Ve tabanlarimi yalamaya, parmaklarimi emmeye basladi. En sevdigim seydi. Inanilmaz zevk aliyordum. Iki ayagimi da yalayip, emdikten sonra, Hakan’in patlicanini islak corapli ayaklarimin arasina aldim. Off, sepsertti. Ve sivilari gelmisti. Ayagimdaki coraplarla, sivilar birlesince, kaygan bir sekilde yaragini sivazlamaya basladim. Tam devam ederken Hakan gerinip, sanki fiskiyeden fiskirtirmis gibi corapli ayaklarima bosaldi. Fiskirtmasi bitmek bilmedi. Hic boyle bir sey gormemistim. Butun ayaklarim meni ile kaplanmisti. Cocuk, basini egmis mahzun, mahzun yataga bakiyordu. “Hakancim, canim benim… Bosver olsun… Bak, rahatladin, oyle degil mi?” diye teselli etmeye calistim. “Simdi, sen bana banyodan kagit getir, sunlari bir temizleyelim ayaklarimdan.” dedim. O kagit getirirken ben menili coraplarimi cikardim. Hakan kagitlari getirince ayaklarimi sildim. Ama, o da ne… Cocugun, ya da herifin, ne diyeyim bilmiyorum, siki hala dimdikti!!!
Evet, bu dev yaragi ellemeye cekiniyordum ama ellemeden de yapamayacaktim. Ayakta, cirilciplak bir vaziyette, ne yapacagini bilmez bir sekilde, uzgunce, benim talimatlarimi bekleyen Hakan’a “Gel, soyle yanima uzan.” dedim. Birbirimize yuz, yuze bakar vaziyette, yan olarak yatiyorduk. Yaragini elime alip, oksamaya basladim. Bu kadar buyuk bir sey! Cok degisik bir duyguydu yani. Elime alinca damarinin nasil sistigini ve mantar kafasini daha iyi hissettim. Bu arada o da benim amimla oynuyor, hatta oynamaktan ote, parmaklarini icime sokuyordu. Yuz yuze yatarken, bana dogru uzandi ve dudaklarima bir opucuk kondurdu. Dayanamadim, ben de onun dudaklarina yapistim. Bir anda deli gibi opusmeye basladik. Dillerimiz bazen iceride, bazen disarida, islak, islak, azginca opusuyorduk.
Dayanamiyordum, bu yaragi apus aramda hissetmek istiyordum. Yataga yuz ustu dondum. “Gel, uzerime yat.” dedim. Bacaklarimi kapattim. Uzerime yatti. Bir anda, agirligindan bogulacak gibi olunca, “Butun agirligini verme, dirseklerinin uzerinde dur Hakancim.”dedim. Cocuk ne dersem yapiyor, lafimdan disari cikmiyordu. Korkum, endisem kalmamisti. Ipler benim elimde, diye dusunup, rahatladim. Patlicani apus arama verince, bacaklarimi kapattim. Bu en sevdigim pozisyondu. Kendimi, kocama bu sekilde siktirdigim zaman, inanilmaz zevk alir, hemen bosalirdim. “Sakın, baska bir sey yapmayasin. Rahat ol, kendini bana birak.” diye tembihledim. Uzerimde, inip, kalkmaya basladi. Koca yarak, apus aramda, islak amcigima surtunup, duruyordu. Hakan, vucudunu asagi indirdikce, killi gogsu sirtima surtunuyor, bundan bambaska bir zevk duyuyordum. Kasiklari, kalcalarimi resmen eziyordu. Ohhh, boyle bir zevk gormemistim. Kocamdan baska bir erkegin altinda kivranip, duruyordum. Hakan’in dev yaragini apus arama sıkıştırıyordum. Amim sirilsiklam olmus, dudaklari acilmisti. Bu arada kafami yana cevirmistim. “Getir bakiyim dudaklarini.” dedim. Uzerime iyice yatinca, yine opusmeye basladik. Sehvetten cilgina donmustum. Neredeyse bagirarak orgazm oldum.
Cocuk, ikinciyi henuz bosalamamisti. Afferin valla diye dusundum. “Hadi, simdi seni bir daha rahatlatalim, ne dersin?” diyince, sevinen cocuklar gibi yuzu guldu. Altindan kalktim… Ona sirt ustu yatmasini soyledim… Uzerine ciktim… Azman yaragin uzerine oturdum. Hala baslangictaki kadar sertti. Amcigimla, kalin damarini hissedebiliyordum. Islak amcigimla uzerinde kayar gibi, ileri, geri, gidip, gelmeye basladim. Amim, sanki bir kanal gibi, oyle acilmisti ki, yaragi neredeyse icimde hissediyordum yani. Icime almamak icin kendimi zor tutuyordum. Hakan’in uzerine egildim. Memelerim killi gogsune degiyordu. Cok zevkliydi. Uzerine egilince elini boynuma atip, beni kendisine cekti. Yine deli gibi opusmeye basladik. Hakan’in uzerinde, tekrar, titreyerek bosaldim. O da daha fazla dayanamadi. Inleyerek gobeklerimizin arasina geldi. Bosalmasi sanki hortumdan fiskiran su gibiydi. Dogrulunca gordum ki, ikimizin de karni, tamamen meniyle kapliydi. Hakan, yine, sanki selale gibi bosalmisti. Oya ablam gelmeden, hemen kalkip, banyolarimiza gidip, temizlendik. (Devam edecek)