Şans Kapımı Çalınca
Şans Kapımı ÇalıncaElli yaşındayım ve harika bir kadınla evliyim. Seks hayatımız hala oldukça iyi, elbette eskisi gibi değil, ama şikayet edemem. Uzun zamandır yaşıtımız ve komşumuz olan başka bir çift ile tanışıklığımız ve dostluğumuz sürüyor. Şu an 25 civarında, evli, iki çocuklu güzel bir kızları var. Ayla ve kocası, ebeveynleriyle birlikte onların bizim evin hemen yanındaki iki katlı evlerinde birlikte yaşıyorlar.Aileyi yaklaşık 20 yıldır tanıyorum ve Ayla’nın genç bir ergenden güzel bir kadına büyüdüğünü gördüm. Evli ve çocuklu bir kadına göre güzel bir fiziği var ve onunla sohbet edip vakit geçirmek gerçekten keyif aldığım bir olay…Kocasına karşı biraz ilgisiz görünüyor olabilir. İlişkilerinin bir aşk evliliği olmadığı açıkça ortadaydı. Bana ya da karıma karşı hep kibar ve ilgili davrandığını söylemeliyim. Ayla’nın serpilip geliştiği, seksi bir genç kız olduğundan bu yana hep onunla ilgili hayaller kurmuşumdur. Onu lise çağından beri okul üniformasıyla, giymeyi pek sevdiği, güzel bacaklarını meydana çıkaran mini etekleri ve dekolte giysileriyle her gördüğümde istemsizce cinsel bir elektrik alıyordum. Karımla sevişirken, mastürbasyon yaparken hayallerimde her zaman onu nasıl becermek istediğimi kuruyordum. Ama elbette bu sadece benim bir hayalimdi ve öyle kalmaya mahkumdu. Okullar bitti, hemşire oldu, evlendi, çocukları oldu. Benim onunla ilgili hayallerim hep devam etti. Sonunda bir gece durum değişti, şans kapımı çaldı, hayalim gerçek oldu.Bir süre önce başka bir şehirde bir proje üzerinde çalışıyordum. Bir Cuma akşamı saat çok geç oldu ve otelde kalmak yerine eve gitmek istedim. Arabama atladığım gibi yola koyuldum. Sabah saat dört civarında eve yaklaşıyordum. Ayla’nın yaşadığı evin önünden geçip park etmek üzereydim ki, tam o sırada sürpriz bir şekilde evden ayrılıp arabasına bindiğini gördüm. Hemşire olduğunu, hastanede çalıştığını biliyordum. Ama çalışmaya başlamak için çok erken ve saçma bir saatti. Bu beni meraklandırdı ve onu takip etmeye karar verdim. Beni fark etmemesi için biraz ileride park edip geçmesini bekledim. Daha sonra arkasına takıldım, aramızdaki mesafeyi koruyarak takip ettim. Bir süre sonra arabasını bir sokağa park etti. Nereye gittiğine bakmak için arabamı durdurdum. Caddenin diğer tarafına, ortadaki bir eve doğru yürürken gördüm. Ön kapıya yaklaştığında kapı açıldı ve içeri girdi. Şimdi daha çok meraklanmıştım ve etrafa bakmak için arabamdan çıktım.Evin önünden geçtim ve oturma odasında yanan ışığı görebiliyordum. Maalesef perdeler kapalıydı, bu yüzden içeriye göz atamadım. Evlerin bir arka bahçesi olup olmadığını merak ettim ve bloğun arkasına doğru yürüdüm. Bulmak zor değildi, çünkü Ayla’nın girdiği ev ışıkları açık olan tek evdi. Evlerin arka cephelerinde alçak çitler vardı. Kolayca çitin üzerinden atladım ve sessizce evin yan cephesindeki perdesi açık bırakılmış pencereye doğru yürüdüm. Ayla ve kanepede oturan bir adam vardı içeride… Birbirlerine sarılmışlar, öpüşüyorlardı. İki kez düşünmek zorunda kalmadım ve telefonumu cebimden çıkardım. İçeride yaşanan erotik sahneyi kaydetmeye başladım. Evin yan tarafındaki yüksek parmaklıklardan kendilerini kimsenin görmeyeceğini düşündüklerinden iki aşık çok rahat davranıyorlardı ve perdeyi bile kapatmaya gerek görmüyorlardı.Birkaç dakika sonra adam kızın her yanını öpe okşaya dizlerinin üzerine kanepenin önüne indi ve pantolonunu çekip Ayla’nın amını yalamaya başladı. İyi bir görüş açısına sahiptim ve Ayla’nın şehvet dolu yüzünü iyi bir şekilde çekmek için biraz daha zum yaptım. Kızın ağzı açıldı ve ağır, derin nefesler almaya başladı. Birkaç dakika içinde de orgazm kasılmaları başladı. Şehvetli inlemeleri bana kadar duyuluyordu.Olayın burada kalmayacağını, azgın ikilinin daha fazlasını istediğini tahmin edebiliyordum. Ayla boşaldıktan sonra adamın pantolonunu aşağı indirdiğini ve içindeki sertleşmiş aleti serbest bıraktığını gördüm. Dizlerinin üstünde kızın bacak arasına girdi ve onu becermeye başladı. Ayla da ayaklarını kaldırıp beline sardığı bacaklarının arasında büyük bir zevkle gidip gelen adamı tutkuyla öpüyordu.Off… Ben şanslı bir piçtim. Yeterince çekim yaptığımdan emin olduktan sonra fazladan birkaç da fotoğraf çektim. İkisinin de yüzlerinin açıkça göründüğü anlarda birkaç video daha çektim. Sonunda ikisi aynı anda boşalmaya başladılar. Sessizce oradan ayrılmaya karar verdim.Evlerin blokları boyunca yürürken evin numarasını, adresini not ettim, bazı araştırmalar yapmak zorunda kalacaktım. Arabama girip eve döndüm. Soyunup yatağa, horul horul uyuyan karımın yanına süzüldüm. Uykuya dalarken yüzümde büyük bir gülümseme vardı.Ertesi sabah çok fazla uyumadım, öğlen saatlerinde uyandım ve güne güzel bir fincan kahve ile başladım. Bilgisayarımı açtım. Telefonumdan tüm görüntüleri ve resimleri yükledim. Bilgisayar ekranında telefondakinden daha iyi görünüyordu her şey… Maalesef sesleri duyulmuyordu, ama daha fazlasını bekleyemezdim. İkilinin çıplak seksi görüntüleri yeterliydi benim amacım için…Adamın adresiyle internette aramaya başladım ve adını oldukça kolay buldum. Her türlü sosyal medyayı araştırdım ve bir hemşireyle evli olduğunu öğrendim. Biraz daha ileri tıklayarak Ayla ile aynı hastanede çalıştığını buldum. Ne tesadüf… Kocası benim hayranı olduğum kadınla seks yaparken karısı gece vardiyası için hastanede olmalıydı. Alabildiğim kadar çok bilgi topladım. Kafamda şekillenmeye başlamıştı her şey…Yaklaşık bir hafta sonra eşim ve ben sohbet etmek ve bir kahve içmek için Ayla’nınailesini ziyaret ettik. Ayla ve kocası evdeydi, tüm aile hep birlikte çocuklarla oynayıp eğleniyorlardı. Sohbet ederken Ayla’ya son zamanlarda hastanede Covid ile çok meşgul olup olmadığını sordum. “Evet, çok yoğunuz, son zamanlarda çok fazla mesai yapıyorum.” diye yanıtladı. Sadece ona baktım ve “Bence de… Bahse girerim çok yoğunsun. Sabahlara kadar çalışıyor olmalısın.” diye cevapladım. Bir anlığına bana baktığını gördüm. Gözlerinde soran bir bakışla… Yüzü biraz kızardı, yanakları kıpkırmızı oldu. Sabaha karşı adamla yaptığı mesaiyi düşünüyor olmalıydı. Ben başımı çevirdim. Yanlış bir şey yapmamaya dikkat ederek ailesiyle sohbet etmeye devam ettim. Yaklaşık bir saat sonra karımla alışveriş yapmak için ayrıldık.Sonraki birkaç gün dolambaçlı bir planım vardı. Ayla’nın evde çektiğim resim ve videolardan oluşan bellekten aldığım bir fotoğrafı bastırıp bir zarfa koydum. Resmin arkasına “Fazla mesainin konusu…” yazdım. İşte bu kadar… Üzerinde isminin yazılı olduğu mektubu çalıştığı hastaneye postaladım. Posta kutusuna falan konulmuş olmalıydı zarf… Kendi kendime gülümsüyordum. Mektubu merakla açtığını ve resmi gördüğünde yüzünün alacağı şekli hayal etmeye çalışıyordum.İki gün sonra eşimle oturma odasında oturuyor ve sosyal medyamı kontrol ederek vakit geçiriyordum. Ayla’dan bir arkadaşlık isteği belirdi. O akşam attığım oltayı yutmuştu anlaşılan… Planım yürüyordu.”Baksana aşkım, Ayla’dan bir arkadaşlık isteği aldım. Sence ne yapmalıyım?” Karım, Ayla’nın muhtemelen arkadaş çevresini genişlettiğini ve isteğin bundan kaynaklandığını, benim de onunla bağlantı kurmam gerektiğini söyledi. “Ne zararı var canım, kabul et gitsin.” Arkadaş kabul et düğmesine bastım. Birkaç saniye sonra bana bir mesaj yolladı ve telefon numaramı alıp alamayacağını sordu. Elbette numaramı ona verdim. Ne yapacağını, ne düşündüğünü merak ediyordum.Ertesi gün telefonuma Ayla’dan bir kısa mesaj aldım.’Size küçük bir soru sorabilir miyim?’ Ona önemli bir toplantıda olduğumu ve onunla şimdi konuşamayacağımı belirten bir mesaj gönderdim. Ve ardından daha sonra beni arayacağını yazan ikinci bir mesaj… Bu küçük oyundan gerçekten keyif alıyordum. O gün daha sonra, ofisimde yalnızken ona müsait olduğumu ve beni arayabileceğini belirten bir mesaj gönderdim. Yaklaşık on dakika sonra telefonum çaldı, Ayla’ydı… Çok gergin bir sesle,”Evet… Şey, merhaba… Benim… Ayla. Eee… Seninle konuşabilir miyim?” Sesimi olabildiğince normal tutuyordum.”Elbette konuşabilirsin canım, bunun için izin almana gerek yok ki… Seni sevdiğimi biliyorsun. Sadece aklında ne olduğunu söyle.” Uzun bir sessizlik… Onu sevdiğimi söylerken biraz ileri mi gittim acaba?”Şey… Bu ee… Biraz kişisel…” Gülmekten kendimi alıkoyamadım.”Konuşacağımız konu kişisel bir şeyse, birbirimizi yüz yüze görmemiz gerektiğini düşünmüyor musun? Şu anda meşgul değilim, bir yerlerde buluşup konuşabiliriz.” Yine bir sessizlik… ” Tamam… Ama… Biraz özel bir yerde buluşalım, başkalarının bilmesini istemiyorum.” Yaklaşık bir saat içinde bir park yerinde buluşmayı teklif etti. “Tamam canım, bir saat sonra görüşürüz, güle güle…”Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle arabama atladım ve önerdiği park yerine gittim. Ondan önce orada olmak istedim. Geldiğinde yüzünün şeklini görmek, neler hissettiğini anlamak istiyordum.Parkın arka tarafında boş bir alan seçtim ve arabanın içinde onu bekledim. Biraz sonra arabasının döndüğünü gördüm. Benimkinin yanına park etti. Arabadan indiğinde yüzü gözle görülür bir şekilde endişeli görünüyordu. Yolcu tarafını açtı ve yanıma oturdu. Sadece,”Merhaba” dedi. Her an ağlamaya hazır bir ifadeyle yüzüme baktı.”Neyin var Ayla? Seni üzen şey ne? Söyle bana canım…” Kendini koyverdi, ağlamaya başladı sonunda. “Şeyy…” dedi gözyaşlarıyla… “Şey hakkında bir şey biliyor musun? Bir resim…” Ona karşı kolay lokma olmayacaktım ve üstüne gittim,“Bana gerçekten ne öğrenmek istediğini söyle Ayla… Ne resmi? Söylesene…” Gözleri doldu, bana hıçkırıklar arasında, “Ben… Gerçekten yanlış bir şey yaptım. Ve biri fotoğrafımı çekti…” demeye başladı. Benden biraz işbirliği umarak yüzüme baktı yaşlı gözlerle, ama ben hiç bir şey bilmiyor pozlarında ona rol yapıyordum. “Ağlama canım… Bana ne olduğunu söylesene… Yanlış bir şey mi yaptın? Fotoğrafta seni bu kadar üzecek ne vardı?”Bu onun için zor olmalıydı. Çünkü şimdi bana doğruyu söylemek zorundaydı. Benden şüpheleniyordu ama ona resmi gönderenin ben olup olmadığımı bilmiyordu.”Pekala… Sana gerçeği olduğu gibi söylemek istiyorum. Kocamı aldattım ve başka bir erkekle sevişiyordum. İşte… Şimdi biliyorsun!” Hiçbir şey söylemedim, ona baktım, sonunda,”Neden?” dedim. “Baktığımda çok mutlu görünüyorsunuz. Neden kocanı aldattın canım?” Ayla’nın yüzü koyu kırmızı bir renk aldı. Derin bir nefes aldı konuşmaya başlamadan önce, “Şeyy… Utanıyorum söylemeye ama… Kocam… Kocam beni tatmin etmiyor çünkü… Edemiyor…” Bir sessizlik oldu. Bu arada ona söyleyeceklerimi düşündüm ve devam ettim, “Bu adamı seviyor musun peki?” Ayla bunu bir an düşündü, “Hayır. Onu sevmiyorum. Onunla tanıştığımda, haftalarca seks yapmamıştım ve cehennem gibi azmıştım. Bir anda oldubitti her şey… Rüzgar gibi sürüklendim, kendimi onun kucağında buldum.” Elimi bacağına koydum,“Seni anlıyorum. Kocan seni tam anlamıyla doyurmuş olsa o herifin yüzüne bile bakmazdın eminim… O sığır kocan bu güzellikle mutlaka ilgilenmeli canım…” Elimin altındaki çıplak teninden ürperdiğini hissettim. Ardından devam ettim, “Senin kocan muhteşem karısını Kepez Escort ihmal eden aptalın teki aslında…””Gerçekten güzel olduğumu mu düşünüyorsun? Bazen yaşlı bir kadın gibi hissediyorum kendimi… Sadece çocuklarla ilgilenecek kadar yaşlı ve yorgun bir kadın…”Bana karşı çok açık ve dürüst olduğu için, ben de ona karşı dürüst olmaya karar verdim, “Sen çok güzel ve seksi bir genç kadınsın bebeğim… Bugüne kadar hep seni hayal ettim…” Elim hala bacağındaydı ve kaslarının hareket ettiğini hissedebiliyordum. “Birkaç hafta önce sabaha karşı tesadüfen senin evinden çıktığını gördüm ve merak edip takip ettim. Fotoğrafları çeken bendim. Ama itiraf etmeliyim ki, seni beceren adamın yerinde olmak istedim sizi izlerken… Sen kesinlikle muhteşem görünüyordun.”Ayla başını bana çevirdi, doğruyu söyleyip söylemediğimi tartar gibi baktı yüzüme… Sonra yaklaşıp yanağımdan öptü. Başımı çevirdim ve dudağına sıcak bir öpücük kondurdum. Dudakları arzuyla titriyordu. İstekle aralandı o dudaklar ve dillerimiz birbirimizin ağzını keşfetti. Öpüşmeye ara verdiğimizde Ayla, “Bana şantaj yapacak olan kişinin sapık bir ucube değil de senin olmasına çok mutlu oldum inan.”“Şantaj demeyelim istersen canım… Daha çok, senin dikkatini çekmek istedim.” Bu arada elimi tutup kasıklarına doğru hareket ettirdi ve ben de amını kotunun üzerinden okşamaya başladım. Ayla’nın içini çektiğini duyabiliyordum. “Ohhh… Buna gerek yoktu. Ben seni hep sevdim, beğendim. Ama asıl sen bana hiç ilgi göstermedin, ilgini belli etmedin.” Ayla’dan izin çıkmıştı artık… Başparmağım ve işaret parmağımla kotunun düğmelerini açtım ve fermuarı çok yavaş aşağı çektim.”Senden daha yaşlıyım, sana hiçbir zaman duygularımı açıkça gösteremedim. İnsanlar benim hakkımda ne düşünürdü? Hep bundan korktum.” Elim yavaşça, kızı ürkütmemeye çalışarak kot pantolonunun içine girdi. Ayla bana daha iyi erişim sağlamak için biraz öne kaydı. Külodunun içine girmiştim şimdi ve sabırsız parmaklarımla hiç kılsız kaymak gibi kasıklarını okşadım.”Hmmm… Kasıklarını temizlemişsin, hissedebiliyorum. Hoşuma gitti. Kılsız, yumuşacık bir amı çok seviyorum, bayılırım.” Elim daha da aşağı kaydı ve klitorisinin üzerini okşadım ve sonunda parmağım onun çok ıslak deliğine girdi.”Oohhh… Evvettt… ” İnlemelerinin arasında tüm söyleyebildiği şeydi bunlar… Onu tekrar öpmeye başladım, bu arada parmağımı iyice ıslanan kadınlığının içine sokup çıkarmaya devam ederken klitorisini ovalıyordum. Hemen parmağımın ucunda bedeninin kasılmasını hissettim. Amını avuçlayan elimi kavrayıp kasılıyor, şiddetli bir orgazm yaşıyordu. Öpüşmeyi bırakıp arkasına yaslandı, nefes nefese kalmıştı. “Ohh… Tanrım… Çok iyiydi… Bu… Bu orgazmlar çok iyi hissettiriyor insana… Harika… Bunu seninle çok daha erken yaşamayı nasıl diledim bilsen…” Gözlerimin içine baktı ve bana gülümsedi. Etrafta kimse olup olmadığını görmek için etrafına baktı ama park yeri neredeyse boştu. Kot pantolonumun düğmelerini açmaya başladı ve fermuarı aşağı çekti. Taş kesilen erkekliğimin serbest bırakılmasından memnun kaldım, azgın bir sertliğe sahip olmak yeterince acı vericiydi. Aletimi eliyle tuttu ve başıyla öne doğru eğildi. “Şimdi de ben seni biraz rahatlatmak istiyorum.” “Bunu yapmak zorunda değilsin bebeğim.” dedim devam etmesi için sabırsızlanarak… Tam bir sahtekardım ben…Ağzını açtı ve aletimin başını ağzına aldı. Sımsıcak ağzının içinde sikimi hissetmek… Cennette gibiydim. Sikimi emmeye başladı, bu arada emerken dilini de etrafında döndürüyordu. Yavaş yavaş aletimin tamamını ağzına aldı. Artık neredeyse kendimi tutamıyordum. Bunun olmasını çok uzun süre hayal etmiş, hayallerimde hep bu sahneyi kurmuştum.Elimi başının arkasına koydum ve penisimi daha fazla itmeye çalışırken başını aşağı indirmeye başladım. Yirmi santimi geçen bir penisim var,ağzının arkasına dokunduğumda neredeyse yarısı ağzındaydı. Öğürmeye başladı ve kafasını biraz serbest bıraktım. Ayla bir şey söylemeye çalıştı.“Mmmm…” Hemen başını tekrar bastırmaya ve penisimi tekrar yukarı itmeye başladım. Sürekli tekrar eden bir ritm tutturdum, kızın ağzını adeta sikmeye başladım. Toplarımda karıncalanmayı hissettim sonunda… Ohhh… Bu harikaydı. O güne kadar kurduğum tüm fantezilerin gücü ve birikimiyle boşalıyordum. Ayla’nın ağzında bir volkan gibi patladım adeta, yutkunmaya çalışırken boğazından yükselen şikayetçi homurtu sesini duyabiliyordum. Bir dakika sonra kafasını serbest bıraktım. Başını kaldırdı ve tekrar bana baktı. “İyi miydim?” diye sordu. “Beğendin mi yaptıklarımı?” Ona gülümseyerek baktım,”Beğenmek mi? Sen harika bir sik yalayıcısın bebeğim, hiç bu kadar hızlı gelmemiştim hayatımda…” Bir damla sperm dudağının kenarından damlıyordu. Bana göstere göstere, parmağıyla ağzına geri itti ve hepsini yuttu.Ayla koltuğunda geriye yaslandı ve kot pantolonunun fermuarını çekip düğmesini ilikledi. “Şimdi ne yapacağız? Kimse bunu bilmemeli… Kimseye söylemeyeceksin, değil mi? Ama… Bunun durmasını da istemiyorum… Ben seni tekrar görmek istiyorum…” Üzerine eğilip az önce spermlerimi yutmuş dudaklarına bir öpücük kondurdum yavaşça…“Deli kız… Ben de seni istiyorum. Ve emin ol, ikimizden başka kimse bilmeyecek yaptıklarımızı… Yapacaklarımızı…”İkinci BuluşmaAyla ile o ilk karşılaşmadan sonra birkaç gün geçti. Ondan hiç haber almadım, göremedim. Telefonuma bir mesaj gelene kadar… Sadece ‘Konuşalım mı?’ dedi, bunun ne anlama geldiğini gayet iyi biliyordum. Ona beni arayabileceği mesajını gönderdim.Birkaç dakika sonra telefonum çaldı ve elime aldım. “Benim… Tekrar görüşebilir miyiz?” Ona özgürce konuşup konuşamayacağını sordum… “Evet, sorun değil, eve gidiyorum, arabamdayım. Yarın geç saatlere kadar çalışmam gerekiyor ve seni tekrar görmek istiyorum.” Bunun benim için sorun olmadığını ve benim de geç saate kadar çalışmam gerektiğini söyledim. Gece işim bittikten sonra onu görüşebilirdik. Bir parkın yakınında bir yerde birbirimizle buluşmayı kabul ettik, böylece etrafta dolaşan ziyaretçi olmayacaktı.Yaz ortasıydı ve sıcak günler ve akşamlar hüküm sürüyordu. Ertesi günün gecesi, Ayla sözleştiğimiz parkın önüne geldiğinde arabanın kaputunda oturmuş, onu bekliyordum. Arabasından indiğinde, daracık hemşire üniformasının içindeki kıvrımlı hatlarıyla muhteşem görünüyordu. Bana doğru yürürken adeta ışık saçıyordu. Arabamın kaputundan atladım ve ona bir öpücük verdim. “Gel canım, şu bankta oturalım istersen…” “Biraz zamanımız var, kocama fazla mesai yaptığımı söyledim.”dedi. “Peki ya sen?”Ben de eşime çalıştığımı söylemiştim. Birkaç dakika tutuk bir başlangıçtan sonra açıldık, rahatça sohbet etmeye başladık. Aniden konuşmamızın ortasında, “Kocam ve ben haftalardır seks yapmadık, neyi var bilmiyorum. Bu normal değil bence… ““Salak herif… Eğer kocan ben olsaydım rahat bırakmazdım hiç… Haftayı bırak, seninle günde birkaç kez sevişirdim.” Ayla yüksek sesle güldü,”Aman tanrım… Bunu sürekli devam ettirebileceğini mi düşünüyorsun?”“Evet canım… Sevişmekten yorulacaksın.” diye cevapladım. Elleri cebinde karşıya bakıyordu yanımda otururken… Elimi yanağına koyup yüzünü kendime çevirdim. Göz gözeydik, “Hadi her şeyi açık açık konuşalım bebeğim. Sen… Benim karım olsaydın eğer, seni bulduğum her fırsatta sikerdim.”“Mmmm… Biliyor musun, benimle böyle konuşman hoşuma gidiyor. Kocam bana her zaman fazla yumuşak ve kibar davranıyor. Biraz daha atılgan, kaba, biraz daha maço, biraz daha sekse istekli olmasını isterdim. Belki de bu yüzden onu aldattım. Onun için doyumu dışarıda arıyorum.””Tamam, seni anlıyorum. O herifle ne yaptın peki? O seviştiğiniz geceden sonra hiç onu gördün mü? Tekrar buluştunuz mu?””Hayır, onu sadece biraz seks ihtiyacımı tatmin etmek için ve orospu karısıyla ödeşmek için kullandım. Hastanede aynı bölümde çalışıyoruz ve tam bir kaltak… Lütfen artık onun hakkında konuşmayalım.” Ayla bana baktı, “Ben onun yerine aramızda olanlar hakkında konuşmak istiyorum. Yaptıklarımdan pişmanlık duyuyorum. O adamla öylesine sevişiyordum işte daha dün gibi… Şimdi sen varsın… Ne yaşıyoruz biz?”“Çok şey..! ” Gözlerinin içine bakmaya devam ettim “Aramızda olanlardan da pişman mısın yoksa?” Ayla başını eğdi, “Ben… Bana gösterdiğin ilgiden mutlu oldum ve… Ben… O anlarda epey azmış durumdaydım… Ama olmamalı artık. Ne de olsa evli bir kadınım! ” Banktan kalktım ve elini tuttum, “Gel, parkta yürüyelim, sohbet için güzel bir akşam…”Ayla ayağa kalktı ve yürümeye başladık. Kolumu omzuna doladım. Az önceki sikiş muhabbetinden sonra sertleşen sikim külodumun içinde rahatsız olduğunu haykırıyordu bana… Yine de biraz romantizme kayan sohbeti bozmadım,”Kendini kötü hissetmemelisin. Bir şeyler yaşandı aramızda… O kadar da önemli değil. Nasıl hissettiğini anlıyorum, inan bana… ” Yürümeyi bıraktı ve başını bana çevirdi.”Sen gerçekten beni anlıyorsun değil mi? İnan bu kendimi çok iyi hissettiriyor. Birinin beni anlaması, ilgilenmesi…” Ayaklarının üzerinde yükseldi, yanağıma masum, sevgi dolu bir öpücük verdi. Döndüm ve diğer kolumu omzuna dolayıp ona sarıldım. Başını omzuma koydu. Usulca fısıldadı,”Teşekkürler…”Birbirimize sarılırken az önceki öfkeli sertliğimi tamamen unutmuştum. Ama birden önümdeki kabarıklık Ayla’nın karnını dürttüğü zaman bunun farkına vardım. O da hissetmiş olmalıydı kendine batan sertliği… Orada öylece durup birbirimize sarıldık, tek kelime etmeden… Birden bir ışık yandı sanki kafamda, beni uyardı… Ne olduğunu biliyordum beni uyaran şeyin… Azgın ve istekli bir kadının, tahrik olmuş, ıslanmış bir kadınlık organının kokusunu açılmış burun deliklerimden net bir şekilde alabiliyordum. Sağ kolumu yavaşça aşağı indirdim ve elimle belini tuttum. Onu nazikçe kendime biraz daha sıkıca çektim. Pantolonumdaki şişkinlik göbeğine değdiriyor olmalıydı aramızda… Alçak bir sesle, “Bunu… Bunu yapmamalıyız.” dedi. Boğuk, tahrik olduğunu belli eden sesi ayrı bir uyarı kaynağıydı. Ancak bedenini sımsıkı saran kollarımdan kopmak için herhangi bir girişimde de bulunmadı.Biraz yana döndüm ve yavaşça elimi öne, aramıza kaydırdım ve hemşire üniformasının pantolonunun belinden tuttum. Sakince fakat hızlı bir hamleyle pantolonun düğmesini açtım, elimi içeriye kaydırdım. Parmaklarım arsızca küloduna doğru uzanıyordu. Gözleri yarı kapalı,“Hayır, hayır… Yapamayız… “demeye çalıştı. Fakat işaret parmağım külodunun içine dalıp ıslak kadınlığını okşamaya başladığında son “yapamayız” sözcüğü istekle kabaran dudaklarının arasında eridi, uzadı, daha çok bir zevk inlemesine dönüştü.“Yapmaammm… Mmmm….” Parmağımda sıcak amının ıslaklığını hissedebiliyordum. İnleyerek biraz daha sarıldı bana… “Ohhh… Lanet olsun. Güya bunu bitirmek için buradaydım. Ama sen… Ahhh… Beni çok… Çok azgın hissettiriyorsun… Azdırıyorsun beni…”Amını okşamayı bırakmadan Ayla’yı yavaşça biraz geriye ittim ve bedenlerimiz ayrılmadan arkasındaki ağaca yaslanmasını sağladım. Elleri geriye doğru uzanıp ağacı tuttu. Bu şekilde çok seksi ve çarpıcı görünüyordu, o etli dudakları hafif aralık, istek dolu gözleri benimkilere kilitlendi. “Gerçekte Kepez Escort Bayan yaptığım şeyler hoşuna gidiyor değil mi canım?” dedim parmağımı ıslaklığında oynatmaya devam ederek…”Ohh… Evet… Kahretsin yaa… Ben… Bir türlü engel olamıyorum… Kendimi çok… Çok azgın hissediyorum…” Amını okşayan parmağımın yanına işaret parmağımı da kaydırdım ve klitorisini iki parmak arasında kıstırdım. İyice kendinden geçti Ayla,”Oohhh… Ben… Yapmamalıyım… Bunu yapmamalıyım… Ohhhhh…”“Bırakmamı ister misin Ayla?” diye sorarken elimi çeker gibi yaptım. Hemen bileğimi tuttu parmaklarımı çıkarmama engel olmaya çalıştı.“Hayır… Lütfen… Devam et… Beni boşalt ne olur… Çok ihtiyacım var buna… Devam et…”Zevk suyunun parmaklarımdan aktığını hissediyordum. İkimiz de parmaklarımın amına girip çıkarken oluşan şapırtıyı duyabiliyorduk. Bacaklarını araladı, elimin parmaklarımın daha iyi çalışmasını sağlamaya çalıştı böylece… “Lütfennn… Boşalt beni… Ohhh…”Diğer elimi omzunun hemen üzerinde ağaca dayadım ve başımı öne eğip onu öptüm. Dudaklarımı karşıladı, ağzını açtı ve öpüşmeye başladık. Bu Ayla için bir tetikleyici oldu ve dilimle dilini okşarken orgazm olmaya başladı. Boğuk boğuk inlemeler birbirimizin ağzında eridi adeta…“Mmmmm…” Parmaklarımı içinde sıkıştırıyordu amcığı bedeni sarsılıyor, kıvranıyordu. Nefes alamaz hale geldiğinde öpüşmeyi bıraktı, dudaklarını benim dudaklarımdan zorlukla kurtarabildi. “Ohhhh… Kahretsin… Çok… Çok zevk alıyorum… Korkunç zevk alıyorum… Ohhhh….”Onu böylesine zevkten kıvrandırmak hoşuma gitmişti. Kendime oldukça güveniyordum ve istersem hemen oracıkta bu harika genç kadını becerebileceğimi biliyordum. Ama acelem yoktu, bekleyebilirdim. Bu güzel genç pilici burada, açık alanda,birilerine yakalanma korkusuyla ayak üstü becermek istemiyordum. Nazikçe elimi çıkardım,”Gel canım… Hadi arabalara geri dönelim, sanırım eve gitme zamanı geldi. Aksi takdirde eve çok geç gidersek şüpheyi çekeriz.” İnanmayan gözlerle baktı bana… Ciddi olduğumu anladı sonunda… Hala ağaca yaslanmış vaziyette, titreyen elleriyle pantolonunu tekrar ilikledi ve başını kaldırıp utangaç bir edayla bana baktı, elimi tuttu. Çimlerin üstünde el ele yürüyerek sessizce arabalara geri döndük.Otoparka vardığımızda arkasını döndü ve bana sarılıp ayaklarının üzerinde yükseldi, kocaman bir öpücük verdi. Dillerimiz hırsla birbirlerinin ağızlarını keşfediyordu. Sonunda ayrıldığımızda nefes nefeseydi, göğsü inip kalkıyordu, “Teşekkür ederim. Çok tatlı bir adamsın, seninle çok rahat ve güvende hissediyorum inan… İyi bir arkadaş olduğun için teşekkür ederim.”İkimiz de arabalarımıza bindik ve oradan ayrıldık. Eve gittiğimde karım zaten uyuyordu. Kendime bir kadeh şarap koydum ve koltuğa uzanıp Ayla’yı, parkta yaşadıklarımızı düşündüm. Güvenini sağlamak için, bana kendini tamamen teslim etmesi için kendim zevk almadan bırakmıştım piliç gibi kadını… Yavaş yavaş pişman olmaya başladım. Neredeyse kendini bana teslim etmiş vaziyetteydi. Ama oracıkta, yeni yetmeler gibi ayakta sevişmek işin büyüsünü bozacak gibi gelmişti bana… Bu iş nasıl bitecekti? Onu becermem için bana gelmesini sağlayacak mıydım yoksa onu yine buluştuğumuz yerde, parkta sikmeli miydim?Ayla’nın amına girip çıkan, klitorisini okşayıp orgazm olmasını sağlayan parmaklarımı burnuma götürüp kokladım. Amının zevk sularının kokusu hala kaybolmamıştı, parmaklarıma sinmiş dişi kokusunu alabiliyordum. Derin derin içime çektim o kokuyu… Orgazm olduğu andaki inlemeleri, kasılmaları, bana minnetle bakan şehvetli gözleri… Eminim burada kalmayacaktı bu iş… Bakalım…Sonunda…Sonraki birkaç gün Ayla’yı düşünmeden duramadım. Ve onu her düşündüğümde sertleşiyor, yatıştırmak için zorluk çekiyordum. Karım ve ben her zamankinden daha fazla seks yaptık. Birkaç kez beni bunca azdıran şeyin ne olduğunu sordu. “Aşkım, sen harika bir kadınsın. Karım olduğun için gurur duyuyorum. Çok seksisin, harika görünüyorsun. Ve seninle sevişmekten her zaman zevk alıyorum.” diyerek ikna ettim karımı… Hiçbir şeyi zorlamamaya karar verdim ve ilk adımın Ayla’dan gelmesini bekledim. Tesadüf mü bilmiyorum ama bir hafta sonra alışveriş yaparken ona rastladım. Onun gerçekte olduğundan daha genç görünmesini sağlayan, kıvrak bedeninin tüm hatlarını meydana çıkaran dar ve incecik bir yazlık elbise giyiyordu. “Bugün çalışman gerekiyor mu?” diye sordum. “Hayır, çalışmıyorum, birkaç gün izinliyim. Market alışverişi için çıktım. Peki ya sen?”“Ben de bugünlerde boşum. Çalışmıyorum.” Birbirimize soran gözlerle bakıyorduk. Aniden sordu,”Peki… Alışverişten sonra birlikte bir fincan kahve içmek ister miydin? “Yarım saat sonra küçük bir kafede buluşmaya karar verdik. Belirlediğimiz saatten on dakika önce kafeye vardığımda Ayla henüz orada değildi ve bir fincan kahve söyleyip tadını çıkardım. Yaklaşık beş dakika sonra Ayla içeri girdi. Ona da kahvesini ısmarladım.Karşıma oturdu ve kahvesinden ilk yudumunu aldı. “Sonunda evimden biraz uzaklaşabildim, son zamanlarda yaşantım çok sıkıcıydı. Sadece çalışmak ve uyumaktan ibaret geçti günler… Kocam işe gitti ve ailem çocuklarla ilgileniyor. Onları bir eğlence parkına götürdüler bugün…” Gülümseyerek,“Ne güzel, bugün bütün ev sana ait, kafanı dinleyebilirsin.”dedim. Başını kaldırıp gözlerimin içine baktı,”Madem bütün ev bana ait… Benimle gelip bana ait evimde başka bir şey içmek ister misin? “Davetkar gözlerini bana dikmişti, bekliyordu. “Neden olmasın? İyi fikir bence de…” Bakıştık. İkimiz de ne istediğimizi biliyorduk. Aceleyle toplandık, hesabı ödeyip kafeden ayrıldık.Evine gittik. Anahtarıyla kapıyı açarken bana gülümsüyordu. İçeri girdik, mutfaktaki tezgahın önünde dizili tabureye oturttu beni… Dolaptan bir şişe güzel şarap ve kadehler çıkardı ve karşılıklı oturduk. Ayla konuşmaya başladı elindeki ayaklı kadehi parmaklarının arasında çevirerek, “Ee… Sana biraz tuhaf bir soru sorabilir miyim?” Ona baktım, merakla bana bakıyordu. Elbette sorabileceğini söyledim.”Şey… Merak ettim de… Benim için kötü düşünmüyor musun? Beni bir çeşit… Azgın, serseri bir kadın gibi görmenden korkuyorum… Bir orospu gibi…” Ona, gözlerinin içine bakarken elimdeki şarap kadehinden bir yudum aldım. “Seni neden böyle göreceğimi sanıyorsun Ayla? İnsanların sekse istekli, hatta azgın olması normaldir bence… Özellikle eşleri tarafından ihmal edildiğinde… Olaya başka bir şekilde bak… Seni azdırıyorum ve parkta öylece bırakıyorum, bir şey yapmıyorum. Benim kötü biri olduğumu düşünüyorsun, değil mi? ” “Hayır, hayır… Asla… Seninle olduğumda kendimi çok rahat hissediyorum. Diğer erkekler gibi benden yararlanmıyorsun, bunu ispatladın. Beni hiçbir şekilde zorlamıyorsun. Bana şantaj yapacak, beni bitirecek her şeye sahip olmana rağmen…”Bana söylüyordu bunu, gizlice resimlerini çekip zarf içinde kendisine gönderen adama… Neredeyse aldığım şarap yudumu boğazıma kaçıyordu, öksürdüm. “Asla canım… Senin isteğin dışında hiçbir şey yapmam, bunu bilmen gerekir. “Ayla uzanıp masanın üzerinde duran elimi tuttu,”Bu yüzden seni seviyorum işte… Senin dürüstlüğün, erkekliğin, benden faydalanmaya çalışmaman… Başkası olsa elindekileri bana karşı kullanırdı. Teşekkür ederim her şey için…”Taburenin üzerinden bana doğru eğildi ve dudağıma bir öpücük kondurdu. Eline şarap kadehini aldı ve şerefime havaya kaldırdı. Gözlerini gözlerimden ayırmadan etli dudaklarıyla kadehten bir yudum aldı. Sonra da kadehi bırakıp yavaşça oturduğu tabureden kalktı, kucağıma oturdu. Kolunu boynuma doladı. Başını bana çevirdi ve öpüşmeye başladık. Ahh… Öpmelere doyamadığım körpe dudaklarından kaliteli şarabın tadını alıyordum. Öpüşürken elimi çıplak bacağına koydum ve orada bıraktım. En azından bir anlığına… Nasıl tepki vereceğini görmek istedim. Öpüşmeye ara verip tekrar şarabından bir yudum aldı. “Çok fazla içmemeliyim aslında… Neler olabileceğini kim bilebilir…”Yavaşça elimi çıplak bacağında yukarı doğru hareket ettirdim ve elbisesinin altına kaydırdım. Bunu umursamıyor gibiydi, o yüzden yavaşça onu amına doğru hareket ettirmeye devam ettim. Gülerek, “Çok yaramazsın, biliyor musun?” dedi, “Ellerin hiç rahat durmuyor. Sürekli bir yerlerimde geziniyor.” Parmaklarım onu amını örten tangasına değdi, hafif hafif okşuyordum. Yumuşak bir inilti çıkardı, bardağını masaya, şarap şişesinin yanına bıraktı ve yine sarılıp benimle öpüşmeye başladı.Tanga külodun üzerinden kadınlığını okşamaya devam ettim. Külodun kumaşı gittikçe nemleniyordu. Öpüşmeyi bıraktık ve başını omuzlarıma koydu. Ağır ve derin nefesler alıyordu.”Oohh… Beni çok azdırıyorsun. Delirtiyorsun… Kocamın yaptığı gibi davranmıyorsun sevişirken… Devam et… Lütfen…” “O nasıl davranıyor peki?”“Ayı gibi… Yatırıp sikeyim derdinde hep… Beni düşündüğü yok sevişirken, bencilin teki… Ayı bile armut yemez sadece, bal yer, balık yer… Benimkinde misyonerden başka seks pozisyonu yok.”“Hırrr… Ben de ayı gibiyim aslında… Senin kovanından bal yemek istiyorum. Biraz sonra şapur şupur yiyeceğim akan ballarını… Amcığını yalamak, yutmak istiyorum.”“Ohhh… Böyle ayıya can kurban…”Zavallım… Birazcık öpüp okşamam, bir iki tatlı söz bile onu kendinden geçirmeye yetmişti. Parmağımı tangasına soktum ve aşağı çektim. Kalçasını biraz kaldırdı, böylece bacaklarının arasından geçirebildim. Külodu tamamen aşağı çektim ve Ayla bacaklarını biraz daha açtı. Biraz çabayla ayaklarını yukarıya kaldırıp tangasını çıkarıp elime aldım,”Bunu bir hatıra olarak saklamak istiyorum. Yapabilir miyim?” Söylediği tek şey, “Mmm… Seni azgın piç seni… Yanında olmadığım zamanlarda beni koklamak istiyorsun değil mi?” Sadece gülümsedim ve ağı ıslanmış külodu derin bir nefesle kokladım. Sonra da cebime koyup kaldığım yerden işime devam ettim. Elim tekrar eteğinin altında kayboldu. Bu kez tanga külodun arkasına saklanmayan, açıkta duran ve suları damlayan kadınlığına ulaştım. İki parmağımı içeriye iterken, başparmağımla klitorisine baskı yaptım hafifçe…“Ohhhhh… Evet… Okşa… Mmmm… Bayıldım buna…” Başparmağımla klitorisini okşamaya ve iki parmağımı amının diplerine doğru itmeye devam ettim. Birkaç dakika içinde orgazmın eşiğinde olduğunu hissettim. Fakat o aşamaya gelmeden elimi çekip ayağa kalkmaya çalıştı. Ona şaşırarak baktım. “Hayır… Yapma… Bu sefer olmaz. Bu sefer önce seni istiyorum.” dedi kısık bir sesle… Pantolonumun fermuarını açmaya başladı ve aşağı çekmeye çalıştı. Biraz kalçamı kaldırdım, kısa sürede pantolonum dizlerimin altına indi külodumla beraber… Üstüme çıktı ata biner gibi ve eteğini biraz kaldırdı. “Seni şimdi istiyorum, senin de beni istediğini biliyorum.” dedi boğuk boğuk…Kaya gibi sert aletimi kadınlığının girişine yönlendirdi ve yavaşça kendini aşağıya salmaya başladı. Onun inanılmaz sıcak vajinasının sikimi kolaylıkla yuttuğunu hissettim. Kucağıma oturana kadar devam etti alçalmaya ve sonunda kendini tamamen kucağıma bıraktı. Sikim köküne kadar içindeydi şimdi… “Ohhh… Bu anı yaşamak için ne kadar bekledim bilemezsin.” Omuzlarından tutup kendimden biraz uzaklaştırdım ve gözlerinin içine baktım,”Bu ne demek? Escort Kepez Ne demek istiyorsun?””Seni aptal… Seni çok uzun zamandır istedim. Genç bir kızken, ergenlik dönemimde, hormonlarım tavan yaptığında, hep bunu düşündüm. Seninle sevişmenin hayalini kurdum.” “İnanamıyorum. Gerçekten beni mi düşündün?”“Ahhh… Bilmiyorsun değil mi? Farkında bile değilsin. Sen benim yakışıklı, olgun, varlıklı hayal kahramanımsın. Cinsel düşlerimin, mastürbasyonlarımın kahramanısın.”“Canım… Aşkım… Ne diyebilirim ki… Azgın sapık yaftası yememek için kendimi geriye çektim hep… Ben de sana hayrandım. Büyüyüp seksi bir genç kız oluşunu izledim. Ben de seni hayal ettim.”Konuşurken, dudaklarımız birbirine saldırır gibi öpüşürken, bir yandan da sikimi içinde sımsıkı saran vajinal kaslarının beni sıkıştırdığını hissedebiliyordum. “Şimdi sana sahibim… İçimdesin… Bu harika bir şey…” Kaslarını daha da sıktı. “Ohhh… Harika…”Ayla kalçalarını yavaşça ileri geri itmeye başladı. Bu arada elbisesinin önünü açmaya başladım. Dantel detaylı, güzel siyah bir sütyen giyiyordu. Sütyenini yukarı doğru çekiştirdim. Nefis, uçları şehvetle kabarmış göğüsleri çıktı. Aynı anda ellerim ve dudaklarımla saldırıya geçtim. “Ohhhh… Evet… Ye beni… Tadıma bak… Ahhh…” Ellerini omuzlarıma koyup kendini biraz geriye çekti, göğüslerini bana doğru, ileriye çıkardı daha fazla zevk almak istercesine… “Ahhh… Çok iyi… Devam et…” Biraz göğüslerinde oyalandıktan sonra elbisesinin eteğini tutup yukarıya çektim. Elbisesinden kurtulmak için kollarını havaya kaldırdı. Başının üzerinden çekip çıkardım, fırlattım kenara… Sütyenin kopçalarını büyük bir beceriyle açıp onu da attım. Şimdi tamamen çıplaktı, sikimin üstüne oturmuş vaziyette… Çırılçıplak…“Bekle canım… Hareket etme… Ne kadar güzel olduğunu görmeme izin ver… Güzel mavi gözlerinden, mükemmel fincan gibi memelerine, cesurca bana sunduğun amına kadar doya doya bakayım sana…” Dediğim gibi bedeninin her ayrıntısını gözlerimle içer gibi bakışlarımı her bir noktasında dolaştırıyordum. Bana gülümsedi,”Gerçekten mi? Güzel olduğumu mu düşünüyorsun?” Kollarımı da beline doladım ve onu sımsıkı kendime çektim.“Ahh bebeğim… İnan bana… Muhteşem görünüyorsun. Bana muhteşem hissettiriyorsun. Bundan asla şüphe etmedim.” Sikim boyunca kaslarındaki hareketi, beni içinde sıkıştırıp ezmeye çalışmasını hissedebiliyordum. “Mmmm… Genç bir kızken bunu seninle yapmalıydım. Benim ilk erkeğim olmanı severdim eminim…” Sürekli kalçalarını oynatıyor, sikimin içinde ileri geri oynamasını sağlıyordu. Göğüslerini avuçladım, uçlarını kemirdim adeta…“Harikasın bebeğim… Bitiriyorsun beni…” diyerek dudaklarını boynunu öpücüklere boğdum.“Sana ihtiyacım var aşkım…” İnliyordu. “Seni seviyorum. İçime boşalmanı istiyorum. Ohhh… “Onu bekledim ve belinden sımsıkı tutup birkaç santim kaldırdım ve sonra kucağıma düşürdüm. Bunu birkaç kez tekrarladım. Klitorisi her seferinde leğen kemiğime çarpıyor, şehvetli iniltiler kopuyordu dudaklarından…”Ohh… Harika… Sik beni… Çok güzel… İnanamıyorum… Ahhh… Sadece sik beni…”Sikime her inişinde klitorisini kasık kemiğime sürmek için kalçasını sağa sola döndürüyordu. Emindim bu şekilde çok uzun süre dayanamazdım. Bu güzel genç kadını çok uzun süre becermek istemiştim ve sonunda ona sahip oluyordum. Ayla kollarını boynuma doladı ve bu kez gerçekten sikimeoturup kalkmaya, bu kez beni o sikmeye başladı.”Mmmm… Ohhh… Durma… Geliyorumm… Ohhh…” Bu benim için çok fazlaydı ve toplarımın sıkıldığını ve döllerimin onun rahmine fırladığını hissedebiliyordum. Aynı anda Ayla orgazm oluyor, vajinasının kasları istemsizce kasılıp gevşeyerek, bir daralıp bir genişleyerek içinde boşalmakta olan aletime adeta mastürbasyon yapıyordu. Taşaklarımdaki bütün spermleri emmek, yutmak ister gibiydi. Sperm salvolarım rahmine her fışkırdığında sadece inliyordu,“Ohhh… Mmm… Seni seviyorum… Çok seviyorum… Ohhhh… Harika… Boşal içime… Erkeğimm….Ahhhh…”İkili orgazm fırtınası yavaşlayıp minik kasılmalarla melteme dönüştüğünde başını göğsüme yasladı, kesinlikle tatmin olmuş görünüyordu. Nefes almak için mücadele ederken göğsü inip kalkıyor, nefes nefese kalıyordu. “Aman Tanrım… Bu… Olağanüstü… Yıllardır bunu kaçırdığıma üzüldüm şimdi… Ben seni aramışım meğer, bana vereceğin zevkleri aramışım.”Tüm yaşadığımız heyecan, onun istekli, şehvet dolu mırıldanmaları, olaya bütün bedeniyle, ruhuyla katılışı kısa sürede penisimi bir kemik kadar sertleştirmişti. Genelde boşaldıktan sonra tekrar sertleşmek için bir hayli zamana ihtiyacım olurdu. Ama bu sefer, bu aşırı seksi ve şehvetli kadınla sevişirken bu kural geçerli değildi anlaşılan… Ayla’yı belinden yakaladım ve yukarı kaldırdım. Onu hala dik duran sert aletimi içinden çekip çıkardım. Ne yapacağımı anlamadı önce… Sikimin kafasını arkadaki minik deliğe doğru ittiğimi hissedene kadar… Geri çekildi, gözleri ardına kadar açıldı,”Aman tanrım… Tekrar mı istiyorsun? Hem de arkamı? Ohhh… Bunu sadece bir iki kez yaptım. Kocamla… Ve onun siki seninki kadar büyük değil… Canımı yakma lütfen…”“Merak etme sevgilim. Ben senin hödük kocan değilim. Korkma… Bana bırak kendini…”Onu sıkıca belinden tutup aşağı bastırdım. Sikimin başı onun vajinasının salgılarıyla, zevk sıvılarıyla kaplıydı. Kaygan aletin başı zorlayarak dar deliğinden geçti. Sımsıkıydı deliği, sikimin başını eziyordu adeta o darlıkta…“Ooaahhhh….Oohhh… Siktir… Yavaşş… Ohhhh…” Vücudu sikime tepki veriyordu. Belini tutan, kalçalarını okşayan parmaklarımın arasında kaslarındaki gerginliği hissedebiliyordum.“Sikk… Ohhh… Sikin beni öldürüyor… Ahhh….” Biraz daha ittim ve sikim minik deliğine birkaç santim daha gömüldü. “Ohhhh… Sadece biraz bekle… Canım yanıyor… Bekle, alışsın… Ne olur… Ahhh…”Ben sadece onu sikime bastırmaya devam ettim.Ayla omuzlarıma sarılıyor, sürekli inliyor, sızlanıyordu,”Ahhh… Canım yanıyor… Ohhh… Çok güzel…” Sonunda tamamen benim sertleşmiş sikime saplandı kaldı adeta… “Güzel… Tamamını aldım içime… Şimdi kıpırdama… Lütfen… Ohhh… Biraz dinleneyim ne olur… ” Bir müddet hareketsiz kalan Ayla derin bir nefes aldı ve kendini biraz kaldırdı. “Rahatladın mı bebeğim? Devam edeyim mi?””Offf… Sikin canımı acıttı. Ahhh…” Bunu söyledikten sonra yavaşça tekrar aşağı bıraktı kendini… “Hadi… Alıştı artık… Devam et… Sen harikasın…” “Sen de harikasın bebeğim…” diyerek gaz vermeye çalıştım. “Deliğin sımsıkı sarıyor sikimi… Çok zevk veriyorsun… Ohhh…” Gerçekten diri kalçalarının içine gömülmüş sikimden aldığım zevk, o darlık hissi inanılmazdı. Çok sıkı, çok sıcak! Bacakları titreyerek hareket etmeye çalışıyor, neredeyse artık ayakta duramıyordu. Kollarımı beline doladım ve onu yavaşça yukarı aşağı kaldırmaya başladım. Ayla’nın evinin mutfağında oturuyorduk. Ayla tamamen çıplak, benim taş gibi sert sikim onun sımsıkı kıçına saplanmış… Bu geldiğimiz nokta, yaşadığımız an hayallerimden bile daha iyiydi. Her zaman onun minyon, çıplak bedeninin sikimdeoturup kalktığını hayal ederdim. Şimdi ona sahiptim… Bir süre sonra kıçındaki sikimin kalınlığına alıştı ve üzerimde yukarı aşağı hareket etmeye başladı. Onu belinden tutarak destekledim. Eli amına gitti ve klitorisini ovmaya başladı. “Lütfen çabuk gel…” dedi. “Daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum…”“Gel bebeğim… Benim için gel aşkım. Sen gelirken ben de geleceğim tekrar… Seni döllerimle doldurayım, gel…” Klitorisini bu kez hararetli bir şekilde ovmaya başladı. Söylediğim kaba ve müstehcen sözler onu daha çok tahrik ediyordu, biliyordum.”Oohhh… Evet… Senin için geleceğim… Ohhhh…” Bu o kadar heyecan vericiydi ki, taşaklarımdaki karıncalanmayı tekrar hissedebiliyordum. Ayla orgazm olmaya çalışıyordu. Bilmiyorum, belki de bu çaba onun için zor olmalıydı. Minik arka deliğinde kalın bir yarak, muhtemelen onun için biraz acı vericiydi. Ama artık umursayamazdım. Ne kadar canı yansa da, aynı derecede zevk de aldığını görebiliyordum. Sürekli kucağımda indirip kaldırıyor, sert bir şekilde arka deliğini beceriyordum. O da elini aramıza sokmuş, klitorisini parmaklayıp duruyordu durmadan… Sonunda istediğimizi aldık. Ayla orgazm olmaya, kasılmaya başladı. Tüm bedeniyle… İçinin dalgalandığını hissedebiliyordum. Ohhh… Çok güzel… Geliyorumm… Aahhh… Harikaa… Geliyorum… Boşalıyorummm… Evettt… Doldur beni aşkım… Ohhh… Boşalt içime… Döllerinle doldur beni… Ohhhh…”Sikimi öylesine sağıyordu ki kendisi orgazm olurken… Deli gibi oturup kalkıyor, boynuma sarılıyor, kendine çekiyor, çılgın bir kukla gibi sarsılıp duruyordu. “Ahh… Ben de geliyorum… Harika… Orospum benim… Azgın orospum… Delirttin beni… Beni de boşalttın sonunda… Ohhhh… Al döllerimi kaltak… Götüne al… “ Sanki az önce boşalmamışım gibi uzun uzun boşaldım götünün deliğine… Yavaşladık biraz biraz… Birkaç halsiz vuruş daha yaptım götüne… Spermlerimin taşaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Öylesine zevk almış, hassas bir durumdaydım ki… Birbirimize sarıldık. Dudaklarımız birleşti, uzun uzun öpüştük.Kasırga yine sona ermişti, öylece oturuyorduk kucak kucağa… Ayla omuzlarıma tutunarak, kalan gücünün son kırıntısıyla zorlukla ayağa kalktı. Benim yumuşamaya yüz tutan aletim kıçından çıktı ve büyük bir döl akıntısı götünün deliğinden süzüldü, bacakları boyunca aşağılara, ayaklarına kadar indi. “Aman tanrım… Daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım.” Bacaklarını açmış, ayaklarına süzülen spermlere bakıyordu şaşkın şaşkın…”Ben de yaşamadım canım… Harikaydı… İnanılmaz zevk aldım ben de…” Ayla yavaşça arkasını döndü ve bir dakika izin isteyerek banyoya koşturdu. Birkaç dakika sonra sabahlığıyla geri geldi. Şarap kadehini masadan aldı ve büyük bir yudum aldı. “Ayla… Az önce beni sevdiğini söyledin… Bunu gerçek duyguların olarak mı söylüyorsun? Yoksa tutkunun, seksin ateşiyle mi söyledin?” Birkaç saniye sessiz kaldı ve bana baktı, “Bu konuda ciddiyim, biliyorum seni seviyorum dedim… Ve bu doğru… Ama… Sevgilim, şu andaki hayatımı düzenimi de seviyorum, iyi kötü, ayı da olsa kocam da var ortada… Şu anda ne yapacağımı inan bilmiyorum. ” Elini tuttum ve kendime doğru çektim, bacaklarımın arasına alıp sımsıkı sarıldım.”Dinle canım… Şu anda sahip olduğun her şeyi kaybetmek istemediğini biliyorum… Anlıyorum seni…” Yüzünde tuhaf bir ifadeyle bana baktı, “Peki… Bu şekilde devam etsek…?” Dudaklarımdan öpüyordu bunu söylerken… “Yani… Sana ihtiyacım olduğunda, arada sırada görüşsek? Senin kollarına gelsem, sığınsam… ” Onu sıkıca göğsüme bastırdım, “Ayla … Eğer bunu yapabileceğini düşünüyorsan, benim için sorun olmaz. Aslında doğru söylüyorsun. Benim de bir düzenim, hayatım var, senin de… Birbirimize ihtiyacımız olduğunda, bir şeyler düşünebiliriz… Tıpkı bugün yaptığımız gibi… ” Ona gülümsedim. Gözleri doldu, yanaklarından birer damla gözyaşı süzüldü. “Seni tanıdığıma çok sevindim. Lütfen sonsuza kadar arkadaşım kal, beni incitme…” “Sana söz veriyorum Ayla, seni hiçbir şekilde incitmeyeceğim. Ben de seni seviyorum.”Bütün bunlar birkaç ay önce oldu. O günden sonrabir şekilde ayarlayıp ayda birkaç kez düzenli olarak buluşup görüşüyoruz. Doya doya sevişiyoruz.Ayla da, ben de bu ‘yeni düzenleme’den çok memnunuz. Ailesini eşimle beraber her ziyaret ettiğimizde çok mutlu görünüyor. En azından artık kocasına karşı iyi davranıyor, dışarıdan mutlu görünen bir ilişkileri var. Sanırım istediği her şeye sahip, mutlu bir kadın o…